salı Sofrası
Hafta içi ,Hafta başı
Sakaryaspor alt sıraların ve de üst sıraların kaderine katkı sunacak, altı puanlık maçta, hafta arası mesaisinde ,kendisi gibi alt sıra sarsıntısından kurtulmak isteyen Urfa’yı gitti onun evinde yendi. Bu galibiyet sonrası Yeşil Siyah ekipin Rüstemlere taşınan hesapları içine sonrası Yeşil playof şarkısının besteleri için, futbol tuşuna basılmış durumda . Ankara gücü maçının içinden çıkacak sonucun bilgileri bende var da, sofraya yetişmediği için bu sayfada yok. O maçta daha önce Adana Demirspor, da ha sonra bizde kısa süreliğine teknik adamlık yapan Mustafa Dalcı olacak. Bakalım Dalcının bize karşı vereceği mücadele içinden neler çıkaçak. Çıkanı Bizim Sakarya’da okuruz gari. Gelin yine biz Urfa’ya doğru gidelim ve o maçın içini eşelemeye çalışalım. Çorumdan sonra ,Urfa galibiyeti sonrası gördük ki ,ikinci transfer döneminde oluşan kadro kalitesi hiçte fena değil. Hoş sezon başı zorla bu işin içine itilen acemi yönetimin kurduğu kadroda fena değildi, kaldı ki onlara uzatılan şehir ve Belediye desteği bu gün ki yönetime sunulan imkanın yanında devede kulak kalır. Neyse gelin yine maçın içine dönelim, Urfa’da seyrettiğimiz ilk yarı bir orta oyunu gibiydi, iki takımınsa bal yapmayan arı misali baskısı içinden gol çıkmadı. Karşılıklı el ense çeker misali oynanan ilk yarının ardından devreye giren ikinci yarı neler oldu ? İkinci yarının başın dada ilk yarıdan kalma uyuşukluk yine kendini hissederken bir penaltı maçın kaderinin içine yeşil siyah avantajı yükledi. Ümit Öztürkün Urfa ceza sahası içinde Burak Çobana yapılan kontrolsüz foule çaldığı penaltı günün futbol coşkusu içine yeşil siyah avantajı yükledi. Geldiğinden beri her maça ama penaltı ama pozisyon olmak üzere dört maçta dört gol atan O. Ozegoviç attı Sakaryaspor Urfa da saha içinde vede dışında şevin yumağı ile kenetlendi. Bitmedi 76 dakikada bu sefer Var devreye girdi Urfaya çıkan kırmızı kartla üç puanın ayak izleri Rüstemlere doğru yola çıktı. Sonuç hafta içi hakem şansı, pozisyon şansı Sakaryaspordan yana yürüyüş göstermesi bize çok önemli bir üç puanı ikram etti. Alınan üç puanı sadece bu tespite bağımlı tutmamak gerek, Sakaryaspor kadro kalite sininde Urfa’dan daha iyi olduğunu, yeni oyuncuların çok çabuk takıma atabde olduğunu da değinmek gerek. Kabovu göremedik, Kakuta çok kısa süre oynadığı oyunda ortaya koyduğu oyunla, ilerde takıma çok daha fazla katkı sunacak gibi bir futbol resmini önümüze koydu. Bu gün için İkide iki yapan takımın yeni teknik sorumlusu İlker Püreninde, bu gün gelinen noktada elinin güçlendiğini düşünüyorum.
URFADA HAKEM RESMİ ( UMİT ÖZTÜRK-VOLKAN BAYARSLAN )
Urfaspor Sakaryaspor maçını yöneten Ümit Öztürkün yönetimini çok beğendim. Tecrübeli hakemin rahat duruşu, şüphe uyandırmayan yönetimi, yukarıdaki maçlarda çok tartışılan hakem kararları Süper ligi sarsarken, aynı zamanda Süper lig kadrosun dada olan Ümit Öztürkün başarılı yönetimini buraya not etmezsem, hakem yüreğime de haksızlık olurdu. Verdiği penaltıyı gördünüz değil mi, kontrolsüz giren Urfalı oyuncunun Burak Çobana yaptığı harekete pat diye penaltıyı çaldı. Kendinden o kadar emin çaldııki ,Vardaki Tecrübeli Volkan Bay Arslansdanda çıt çıkmadı. Vallahi billahi Ümit Öztürk son olarak göğsüne FİFA rozeti takılan acemi hakemlerden çok daha iyi hakem. Koşu sorunu varmış,bana ne ,ben yönettiği maça ,verdiği kararlara, sergilediği hakem performansına bakıyorum. Yabancı Var rezaletinin yaşandığı gecen haftadan sonra Vardaki Volkan Bay arslanın ,Urfalı oyuncunun Osegovicin suratına yaptığı hareketi iyi tesbit edip, Öztürke izleme tavsiyesi gönderince çıkan kırmızı kart yerinde bir karar olarak maçın hikayesi içinde yer aldı. , Ben bu yorumları kazandığımız için değil, doğru hakem kararlarını örnek olduğu için sofranın üstüne koydum. Bırakın Yabancı Varı falan, Türk hakemine, kendi insanımıza güvenelim.
KAPTAN GEMİYİ TERK ETTİ.NEDEN ?
Sakaryasporda Mustafa pektemekten sonra, safkan Yeşil siyahlı bir usta, Sakaryalı daha Rüstemlerden ayrıldı. Pektemek ikinci, Salih Dursun birinci kaptanlık rolü üstelemişlerdi ama bu sorumluluk altında ezilmiş olacaklar ki sırayla yeşil Siyah futbol gemisini terk ettiler. Pektemek Pendiksporda, Salih Dursun geldiği yer Karagümrükte kendine yeni bir rol üstlendi. Sakaryasporda ikinci yarıya iyi başlayan isimlerin başında olan Salih Dursun, Amed deplasmanında alınan bir puana önemlikatkı sunarken,Çorum maçın dada iyi bir oyun sergilemişti. Bu süperiz ayrılık için şehirde iyi oldu diyenler var, ben kalsaydı iyi olurdu görüşünü taşıyanlar sınıfındayım. Salih Dursun bir anda şok ayrılığa neden koştu ? Bu bu gün için soru işareti olarak Rüstemlerde soyunma odasında duruyor. Bazı duyumlara göre Yönetimin alınan anlamlı galibiyet sonrası takıma karşı takındığı ,umursamaz tavır, verilen galibiyet primine takım içinden tepki gösterilmesi ,kaptan olarak Salih Dursuna iletilen futbolcu şikayetleri ,bu ayrılığın içinde yer almış. Başka neler var, Salih Dursunu bu ayrılığa neler itti ? Bu soruların yanıtı gün gelecek benim soframın üstün dede yer alacak.
JOSE MOURİNHOYUNUN TESBİTLERİNİ İYİOKUMAK GEREK
Jose Mourinho benim takdir ettiğim bir teknik adam modelidir, bu nedenle de ülkeme böylesine kaliteli değerlerin gelmesini önemserim. Hem benim, hem sizin ondan öğreneceğiz bazı şeylerin, sadece futbolun değil yaşamın bazı değerlerini ondanöğrenme şansımız vardır diye düşünüyor ve onun bir deprem panelinde ağzından çıkan sözleri iyi okumak kaydıyla benim sofranın üstüne koyuyorum. Yeni bir ülkeye gittiğim zaman o ülkeyi kucaklamayı ,öğrenmeye çalışırım. Bir ülkenin temeli çoçuklardır, ülkede yaşanan trajedi ( Deprem) ile ilgiliprojenin parcası olmaktan mutluluk duyarım. Ben her gittiğim ülkenin kültürünü anlamayı severim. Sevmediğim bir şey olursa da onunla kavga ve mücadele ederim. Bizler şunu istemiyoruz,bu ülkede büyüyen çocuklar kirli sporla büyümesin. Bununla savaşmanın tek yolu da birlik olmaktan ,adilve temiz bir şekilde yarışmaktan geçer ( Arif olanlara mesaj )
OĞUZHAN ÇAKIR, JAKOP SUNDBERGE VE MHK
Adana Demirspor maçında GS lehine gülünç bir penaltı çalan çiçeği burnunda FİFA hakemi Oğuzhan Çakır,Var hakemi Danimarkalı Jakop Sundberge birden Türkiye’nin Spor gündemine oturdular. Günlerce Tv kanalları bu saçma sapan penaltı üzerinden GS- Fenerbahçe şampiyonluk yarışını körüklediler. TV ekranları iki takımında kazandığı penaltılarla ekranları adete kilitledi. Oğuzhan Çakır bir numaralı günah keçisi, Danimarkalı Var hakemi ikinçi günah keçisi oldu. TFF Adana Demirspor maçı sonrası spor kamuoyunun gazını almak adına Danimarkalı Var hakeminin biletini kesti. Bana göre doğru olanı yaptılar. Pekala daha olmadan göğsüne FİFA kokarttı takan maçın hakemi Oğuzhan çakır ile Hakemliğin içini boşaltan mevcut yeteneksiz MHK ne olacak ? Hakemliği bilenleri, oynanan oyunu bilenleri, futboldan anlayanları hakem yapacaksınız ,iyi hakem olmaya aday hakemlere tecrübe yüklemeden yukarılara salmayacaksın. Yukarıya çıkmak hele hele FİFA helkemi olmak bu kadar kolay olmamalı. kitap hakemi ,genç hakem yaratırken bunlara dikkat etmezseniz, Oğuzhan çakır gibilerine daha olmadan FİFA rozeti takarsanız ,bundan sonra olacak olanlarda düşünmesi gereken kurumun adı TFF, emrindeki MHK olmalı. Bu gün Türk hakemliği bazı büyük kulüplerin ,TV ekranlarının mezesi oluyorsa TFF ve MHK nin liyakatten uzak yapısı sorgu odasına taşınmalı.
STRES,KENDİNE GÜVEN ,MÜCADELE RUHU ( ÇİKOLATO )
Gecen haftanın içinde kapitalist sistemin yaratıcılığı içinde kutlanan sevgililer gününe uygun düğeceği için Cengiz Erşahin’in kitabının başlangıcındaki bir aşk hikayesini buraya yazacağım. Beni etkiledi, bakalım siz okuyunca neler hissedeceksiniz. Ahmet İle Gülşen bir arkadaş toplantısında tanıştılar. Bu tanışma onların yaşamına hoşlanma duygularını yükleyince tanışma faslından sonra Ahmet Gülşen’i kahve içmeye davet etti. Birlikte yemeklere, sınamaya gitmeye başladılar. Üç ay sonra Ahmet gülşene evlenme teklif edecekti. Gülşen’i aradı onunla konuşmak istediğini söyledi. Gülşen’de onunla konuşmak istediği bir şey olduğunu söyledi. Buluştular ,Ahmet Gülşene önce sen başla der ,Ahmet hayır sen başla der. Gülşen ayrılmak istediğini söyledi. Ahmet Yakılmıştı. Hayat arkadaşını bulduğunu düşünürken, avuçlarının içinden akıp giden kum gibi bir anda onu kaybetmişti. Ahmet Gülşeni defalarca arasa da yanıt alamadı.<. Mesajlar, postalar ,güller yolladı ama nafile., Ahmet vazgeçmek istemiyordu. Onu çok sevdiğini anlatmak için sıradışı bir şey yapmak gerektiğine karar kıldı. Gitti çok kaliteli çikolata aldı . Kutuyu bir kenara götürüp birşey ler yaptı. Daha sonra hediye kutusunu Gülşene yolladı. Gülşen kutuyu açtı gözlerine inanmama dı ,her çikolata ısırılmıştı. Kutunun içinde küçük bir not, hepsini denedim senin kadar tatlısını bulamadım. Gülşen bu hediyeden çok etkilendi. Sonunda yeniden bir araya geldiler ve evlendiler. İşte size bir aşkı ayaklandıran yaratıcılıktan bir örnek. Teşekkürler Cengiz Erşahin kalemine sağlık Bu bir alıntının özüne dokunmadan Salı sofrasına uyarlanmış halini sizinle paylaşırken bende bunu keyifle okudum. Umarım sizler aynı hazzı kendinize has üslupla yaşarsınız
