Salı Sofrası
Sakaryaspor kurtuldu
Sakaryaspor kendi evinde kendi işini kendi gördü ve ligte kaldı. Asiye nasıl kurtulur misali başka maçlara kafa yormadan kendi işini kendi gören Sakaryaspora buradan geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Çok badireler atlattı,yönetim krizi teknik adam değişimleri,yeni oyuncu takviyelerindeki tutarsızlıklar la boğuştuğumuz bir sezonun mutlulukla taçlanmasının sevincini yaşayalım ama bu işi uzatmayalım. Bu senenin hikayesini ilerleyen haftalarda daha derinliğine irdeleyeceğiz, barakalımda ligte kalışın mutluluğunu yaşayalım. sakaryaspor bana göre evinde oynadığı Pendik ve Erzurum maçlarını kayıpsız atlamakla lige tutunmak adına son hafta şansını cebine koydu. Son maçta da bize yakın, düşme derdi falan olmayan bir takımla da oynamak bir başka yeşil siyah şanstı. Mandy, Burak Çoban, geride kalan pazarda ligte kalınan gollerin meşalesini yakan oyuncular olsa da, ben yine bu senenin hikayesinin başrol kahramanını Polonyalı kaleci J.Szumski olarak biten sezonun sonuna ekliyorum. 2024-2025 sezonu kahramanlık nişanı ona anasının ak sütü gibi helal olsun. Fazla uzatmayacağım ,sezon bitti, ligte kaldık, nasıl kaldık? Neden bu iş son ana kaldı, neden zirve yürüyüşü içinden korku tüneli çıktı ? Bütün bunları anlatacak daha çok zamanımız olacak.
NERDE SEYİRCİ ?
Sakaryaspor bir sezonun hikayesini mutlulukla taçlandırmak adına kader maçına çıkıyor, tribünler ne alemde ? Valla Sakaryaspor her gecen gün belli bir seyreden kitlesine süratle yol alıyor. Erokla oynuyorsun, beraberlik seni ligte bırakacak, yenilgi halinde ligin dışında kalma ihtimali olan bir maça gelen seyreden sayısına bakar mısınız. Buradan yeni sezon siparişi veriyorum, Sakaryasporu Belediye kapısında gezenler değil, bu takıma katkı sunan ,bu şehirde sevilen yönetim modeli Rüstemlere gelmedikten sonra, tribünlerden uzaklaşma hız kazanır. Bu yazdıklarımdan herkes kendine bir ders çıkarsın. 27 bin kişilik yeşil siyah tribünlerinin kader maçındaki resmi bana bunları yazmaya itti. Yeni sezonda yeni Sakaryaspor ve yeni bir yönetim reçetesini erkenden yeni Atatürk stadının bazen bakımsızlıktan kelleşen zeminindeki santraya koyuyorum.
KENDİ İŞİNİ KENDİN GÖRECEKSİN
Anakara gücü, Anakaranın Başkentin itici takımı, dostunu düşmanını iyi seçemeyen, kendine düşman yaratan Ankaragücü düştü. Neden düştü ? Neden olacak izlediği yönetimsel yanlışlıklar, yanlış yapılaşma ,yanlış teknik adam değişimleri Ankaragücü’nün ipini çekti. Az daha bizde bu tufanın içinde olacaktık ya.. Sonuç Ankaragücü son üç maçını kazandı kazanmasına da, kazansa bile rakiplerinin puan kaybını beklemek onun kaderi oldu. Bu nedenle de futbolda işi son maça ,futbolda şampiyonluk veya düşme kaderini bir yılın emeğini yılın son maçına bırakmayacaksın. Arkadaş kabadayı olmayacaksın ,hakem yumruklamayacaksın, Türk futbolunun büyüklerini kendine düşman etmeyeceksin, işine bakacaksın, eline gecen fırsatları iyi değerlendireceksin. Sonun da futbol ahı seni bir yerde yakalar ve al aşağı eder. Futbolda dalgalı deniz misali yürüyüşlerin sonunda mutluluk şansı kapınızı çok az çalar. Ankaragücünün bu düşüşü onlara ve bu liglerde gezen takımlara da örnek olsun. Ne demiştim, futbolda adım atarken kendi işini kendin göreceksin ,başkasına bel bağlamak Ankaragücünü TFF 1 in dışına iten ,TFF 2 ye postalayan en önemli unsur oldu.
HENDEK DIŞARDA FARKLI
Hendekspor ligin akışı içinde eline gecen fırsatı evinde ,dışarıda yendiği Yeşil Yalova’ya evinde yenilerek, direk TFF ligine yükselmeyi iterek bu şansını elinin tersiyle, Playof yolcuğuna itmişti. O günlerde Hendeksporla ilgili bilgi toplarken ,dışarıda krtik maçları kazanan ,içerde farklı bir Bal gömleği giyen Hendekspor karşımıma dikilmişti. Playof maçlarında dışarda yendiği içerde kaybettiği Gölcükspor la eşleşince bu kıyaslama kafamdan geçti. Sonuçta Hendekspor Haktan Çakırın daha 13 dakikada kırmızı kart gördüğü Gölcük önünde Umit Kozla öne geçti. 10 Kişiyle buraya kadar yürümek kolay değil, Gölcük maçta 1-1 bulunca uzatanlara giden oyunda sonuç değişmedi, sonucu seri penaltı atışları belirledi. Hendekspor bana göre Gölcük önünde, penaltılarla üstünlük sağlayarak tarih yazmak adına önemli bir adım attı, daha ileriye koşması dileğiyle ,dış saha futbol inancı olan Hendekspor, umarım ikinci Hendek zaferini yine evine ,yine Sakarya’ya taşır.
EYÜPE 6 SEZON TRANSFER YASAĞI ( PROJE TAKIMLARININ AKİBETİ )
FİFA Transfer yasağı halkasını şu sıralar Süper ligte iyi bir konumda olan Eyüp’ün yakasına astı. FİFA Eyüpe tam altı sezon transfer yasağını açıklamasından sonra Eyüp cephesinde sarsıntı yaratmadığını düşünebilir miyiz ? Eyüp ve Pendik birer proje takımıydı, Eyüp Süper ligte tutundu, Pendik tutunamadı ve TFF 1 düştü. Eyüp ve Pendik gibi takımlar kısa süreliğine Süper ligte bir rüzgar estirdi. Temeli ,alt yapısı olmayan bu tür takımların başındaki figürler ,bu tip takımlardan ellerini çekince böylesi takımların tarih olduğunu bu güne kadar gördük. Belki tarih olmazlar ama bu gün geldikleri yerde kalıcı olamazlar. Pendik geriye yol aldı, Eyüp bu gün hala Süperlikte olsa da , bu şartlarda boynuna asılan transfer yasağının yaratacağı zorlukları aşamaz, sponsor desteğinin getirisi ,yasakları savacak hale dönüşmez ise Pendik gibi geriye dönüş biletini cebine koyar.
YABANCILAR BİZİM EVİ GÖZLÜYOR ( BEŞİKTAŞLI GENÇ ENES ALMAN VE İSPANYOL TAKIMLARININ RADARINDA )
Yabancı scaout ekipleri bizim evin gençlerini sıkı takip altına aldığını bazı transfer hamlelerinden öğreniyoruz. Trabzonspor U 19 takımın bu yaş grubunda finale kadar yürümesi, finalde Barcelona’yla oynaması sonrası ,Trabzonun genç kaptanı Salih malkoçoğlunun İnterin transfer listesine girmesinin ardından, bir genç yetenek daha Alman ve İspanyol takımlarının radarına takıldı. Beşiktaş’ın U 19 takımından Enes Cinemreye önce Alman, sonrada İspanyol takımlarından Sevillanın devreye girdiğini gazetelerden okuduk. Beşiktaşın Enes Cinemreyi gelecek planlamasına aldığını duymakta , geleceği olan gençlerin kendi evinde değer bulmasını da önemseriz. El oğlu, Almanı ,İtalyanı, İspanyolu bizim evin futbolunda geleceği olan gençleri görmesini önemserizde ,kuluplerimizin elinin altındaki değerlerin kıymetini bilmemesini de yadırgarız. İnşallah elimizdeki değerler biz dede değer bulur ,bulduğu değeri sırtına yükleyerek, Arda gibi hem takımına, hem de ülke ekonomisine katkı sunar.
SEBANIN BIRAKTIĞI MİRAS( RAKİPE SAYGI )
Beşiktaş Fenerbahçe’yi Kadıköy’de uzun süredir yenemiyordu, bu sezon yendi. Fenerbahçe’nin favori olduğu, şampiyonluk için ileriye umut taşıyacağı bir maçı kazanıp, rakibinin azda olsa var olan şampiyonluk umudunu elinden alan Beşiktaş maç sonu, Kadıköy’de ki taraftarının önüne gidip üçlü çekmeye hazırlanırken, takımın en eskisi Necip buna engel olmuş, beyler rakibimiz kaybederek şampiyonluk umudunu yitirdi ,onlar üzüntülüyken bu galibiyeti fazla abartmadan ,üçlü çekmekten sadece alkışlarla geçiştirelim demiş. Ben yaşım gereği Süleyman Seba zamanında buna benzer ,hatta bundan daha önemli bir şampiyonluk maçı sonrası yaşananlara tanık olan biriyim. Bu ve buna benzer duruşlar Beşiktaş’ın siyah beyaz tarihinde vardır. İnönü stadında kazananın şampiyon olacağı, siyah beyaz tv de naklen yayınlanan Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinde Beşiktaş Fenerbahçe’yi 3-1 yenerek şampiyon olmuştu. O günün oyuncu grubu şampiyonluk turu atmaya hazırlanırken ,zamanın Başkanı Süleyman Seba devreye girer ,derki, rakibimizin üzüntülü olduğu bir anda tur atmayacaksınız, fazla abartmayacaksınız der ve ekler ,Şampiyonluk turunu ve coşkusunu Ankara’daki son maçta yaşarsınız der. İşte Siyah beyaz anlayış,, işte Beşiktaş kültürü bu. Bizde bu kültürden gelen Siyah beyaz rengiz.
YASİN KOL VE FİFA KOKARTLILAR
Bu sezon hakemler çok konuşulurken özellikle FİFA hakemleri tefe konuldu. FİFA hakemlerinin ne Harun’a ne musaya yaranamadığı düdüklerden hoşnut olmayan ,gözünün şampiyonluk hırsı bürümüş iki renkli takımın, bu süreçte sergilediği tutumu en öne oturtmak gerek. Bu ne denledir ki TFF bu iki renkli takımın kıskaçından bunaldığı için GS-FB derbisine yabancı hakem getirerek ,bu iki takımın Özellikle Fenerbahçe’nin gazını almıştı. Bu maçın ardından oynanan iki önemli derbiye ,MHK FİFA hakemlerini bir kenara koyarak Yasin Kolu atadı. İlk anlarda burun bükülen, bula bula bu hakemimi buldunuz diyenlerin tavan yaptığı bu sürecte, üst klasman hakemi Yasin Kol önce Beşiktaş-Galatasaray, sonrada Fenerbahçe Beşiktaş derbilerini yönetti. Yasin Kol başarılı yönetimleriyle hakemlik adına ,önemli bir hakem fikürü olurken, bir bir yerde MHK yılda rahatlatan adam oldu. Yasin Kolun bu başarısı bu gün göğüslerinde FİFA rozeti olan hakemlerinde aklını başlarına getireceğini düşünüyorum. MHK nın bu tercihini seviyorum, unvana falan bakmadan ,güvendiği üst klasman hakemlerini her türlü maç için sahaya sürebiliyor. Yasin Kol bu senenin bana göre, yıldızı parlayan bir hakem olma başarısını üst seviyeye taşıyan hakem olarak ilerleyen yıllarda çok konuşulacak, örnek gösterilecektir.
HÜSEYİN EROĞLU ÜZERİNDEN SEZON İÇİ YOLCULUK
Hüseyin Eroğlu eski futbolcu ,yeni sayılabilecek bir teknik adam fikürü. Futbolu bıraktıktan sonra Altınorduda yaklaşık on yıl çalışan ,bu sürecte adını her evin teknik adam mutfağına taşıyan Hüseyin Eroğlu ,Samsunda yakalayamadığı çıkışı, Gençlerbirliğinde yakaladı. Eroğlu Hüseyin düşme potasından aldığı bir takımı yukarılara taşıyarak önemli bir başarıya imza attı. Sakaryaspor maçıyla başlayan, sakaryaspor maçıyla Süper lige konan Başkent ekibi umarım Kocaelisporun düştüğü yanlışa düşmez , Hüseyin Eroğluya Süper ligtede bir teknik adam şansı uzatır. Hüseyin Eroğlu ile başladık, gönderilmesi gündemde olan ismet taşdemirle devam edelim. Gecen yıl Bodrumda uzun yıllar çalışmanın mükâfatı olarak Süper lige çıkan ekibin başında kısa sure kalan ismet Taşdemir ,Ertuğrul sağlamında yapımında emeği olan Kocaelisporla bir kez daha süper lige çıkış şampiyonluğu yaşadı. Bu başarı Kocaelisporada ismet taşdemirede artı yazar. Amma velakin Kocaelisporda yeni sezon için Abdullah avcının ,Nuri Şahinin adları geçiyor. Sizin anlayacağınız Taşdemirle Kocaelisporun birlikteliği sarsıntıda. Bir alkışta ben buradan hiç sevmesem de ,itici bul samda, Galatasaray’la üçüncü şampiyonluğunu yaşamaya hazırlanan Okan Kocuda bu senenin en başarılı teknik adamlar safına yerleştiriyorum. En başarısız mı kim ? Kim olacak, Türkiye’ye büyük umutlarla gelen, her başarısız sonuç sonrası Türk futbolunun karanlık diye işaret edilen sayfalarını işaret eden, hiçbir derbiyi kazanamayan Morinyoyu bu sezonun en başarısız teknik adam koltuğuna oturtmak gerek.
ŞAKA GİBİ ÖLÜMLER,AHMET ULAŞAN VE DİĞERLERİ ( KALP KRİZİ,PIHTI ;KANSER MODA HASTALIKLAR)
Son zamanlarda ölümlerde artış söz konusu, Ecel tren sesleri selalar Adapazarından , Karasuya kaçtığım anlar dada karşıma dikiliyor. Yaşamın olduğu yerde ölüm tabi ki var, herkes, her yaşayan canlı gün gelecek asli vatanına kara toprakla kucaklaşacak. Kaçınılmaz son olsa da ölümü kabul etmek kolay olmuyor. Baksanıza gözünü hırs bürümüş, spor adamları, siyasiler ,iş adamları sanki bu dünyaya temel atmışçasına icraatlar imza atıyorlar. Çürümüşlüğün her yeri bir virus gibi sardığı bizim dünyamızda ölümler ,o an konuşuluyor ,sonramı ne oluyor ?,Unutuluyoruz dostlar. Bu neden lede yaşarken geriye güzellikler bırakabilirsek ne mutlu bize. Kimileri son zamanlardaki ölümlere, Pandemide yediğimiz iğneler gerekçe gösterilse de hayat devam ediyor. Son olarak dava arkadaşım kardeşim, yoldaşım Sosyal demokrat harekatın Sakarya arşivi olan Ahmet Ulaşanda kalbine yenik düştü. Biliyormuşsunuz ölmeden iki gün önce Face sayfamda denizle buluştuğum anın altına, Nazı Ağbi sezonu açmışsın hayırlı olsun notunu düşmüştü. Ahmet kardeşim ışıklar içinde uyusun ,unutulmasın be dostlar. Bitmedi Cuma günü Karasuda bir ölüm haberi daha karşıma dikildi, Karasunun Fenerbahçe’ye kadar uzanan futbol yolculuğu olan, Mahmut Hanefi’nin babası Yusuf Hanefi’de genç sayılabilecek bir yaşta kalbine yenik düşerek ebedi hayata yol aldı. Mahmut vasıtasıyla uzun yıllar dostluğum olan, çayını çorbasını içtiğim Yusuf’a Allahtan rahmet sevenlerine sabırlar dilerim. Bu arada Aziziye mezarlığında yatan Aziziyenbin efsane başkanı Muammer Uckun ile Karasu’nun erken kaybettiği Muzaffer tatlı kardeşimizde, bana misafirliğe gelen İrfan Akatla beraber ziyaret ettim. Bir yerde yeni ölümler ,bir yere öbür dünyada olan dostlar üzerinden sizinle sohbet etmeye çalıştım .Bir gerçek var ,bu dünyada her şey yalan ölüm gerçek. Onun için gönüllerde sevgi çiçeği hep açmak adına hazır olsun be dostlar diye cemde maalesef ,nefisle bedenlere her şey yükleyemiyoruz ki. istememekten içinde hırslar la sevgiler kol kola geziyor.
BAHATTİN ŞİMŞEK VE 19 HAKEM AHM BAŞVURMUŞ
Ferhat Gündoğdu başkanlığındaki MHK bana göre hakem evinde kendi dünyalarını işaret ettiği temizlik harekatında fazla ileriye giderek ah aldılar. Kulüplerin ve kamuoyunun baskısını ,bazı eski hakemleri kapının önüne koyarak bu işten kurtulmak o kadar kolay değildir. Bir insanın sucu sabitse ,sucu tescilliyse hakem evinde kalmasını bizde istemeyiz. Bir hakem yetersizse klasman düşürürsünüz olur biter ,onların hakkedişlerini yok ederek, FİFA ve Süper lig unvanlarını ellerinden alarak, adalet sağladığını düşünmek uçuk olur. Tahkimde itirazları kabul görmeyen( Nasıl görüşünki o makamda TFF nin elinde ) eski FİFA hakemlerinden Bahattin Şimşek ve onun gibi haksızlığa uğradığını düşünen 19 hakem yaşadıkları haksızlıkları dile getirmek, hak arayışına gitmek adına AHM ( Avrupa İnsan Hakları mahkemesine başvurmuşlar) Bakın buraya yazıyorum ,gün gelecek devran dönecek Bu Mhknın uygulamalarında haksızlığa uğrayanalar ( Varsa eğer ) yaşı musait olanlar hakemliğe dönecekler ,olmayanlar ya gözlemci kadrosunda ,yada MHK lerde olacaklar. Bu arada bu MHK nin yaptığı FİFA hakem listelerinde FİFADAN kabul görmüyor, neden mi ? Neden olacak zırt pırt değişen MHK ler, zırt pırt değişen FİFA hakem listelerine ,FİFA yatırım yapmak adına tereddütlü yaklaşıyor.
