Bir takımda yönetim önemli, hoca daha önemli, oyuncu grubu çok çok daha önemli..
Sakarya’da bir de şehri tribünden seven bir çoğunluk var ki kül yutmaz..
Bugün maç maç gittiğimizden konuyu özet geçeyim..
Gol adına Emre Demir’e, Burak Çoban’a, Mete Kaan Demir’e, Eren Erdoğan’a söylüyorum, takım sen anla..
Gol yememe adına veya rakibi ofsayta düşürme adına defansta şans bulan arkadaşlara söylüyorum, takım sen anla..
Sen de unutma orta saha..
Kapasiten ölçüsünde bir duruşun olmalıdır, fazlası uçurur..
Günümüzde futbol sadece koşmak değil, aynı zamanda akıl oyunudur.. Daha top gelmeden vuruş tercihine karar vermek, akılla uygulamaya sokmaktır..
Bak Ben Yedder’e, gör Monaco’da 5 yıl boşuna oynamamıştır..
Caner mi?
Hep böyleydi; can çıkar, huy çıkmaz..
İmza attığı gün yazmıştım, bizde 20 maç oynasın, yeter..
Yani sezonun yarısı!.
Sakarya’da Boluspor’dan sonra deplasmanda da Pendikspor’a 4-1 yenildik..
Skor aynı ama maçın hikayesi farklı!.
/////////////
Amed galibiyetiyle camiayı ayağa kaldıran Sakaryaspor maça aynı 11 ve aynı sistemle bir başladı, sağ önde oynayan Emre Demir dakikalar 5’i gösterirken tam da durması gereken yerde rakip kalede yakaladığımız ilk pozisyonu çöpe attı..
Bu dakika da bu bitik vuruş Emre Demir’e yakışmadı, otur 0..
Bu çocuk bizi bilmem kaçıncıya ters köşe yaptı!.
Pendikspor’un 20 yaşındaki kalecisi idmanda bile böyle bir top çıkarmamıştır çünkü kucağına geldi, üstelik çok cılız bir vuruştu!.
Sonra Emre Demir’i bir daha saha da görmedik, yeni hocamız Serhat Sütlü uyudu, Emre Demir araziye uydu..
Oysa Emre Demir’in kaçırdığı bu pozisyonda güme giden Kakuta’nın asistiydi..
Kakuta iki kişinin içinden geçerek ortaya çevirdiğinde umutlarımız tavan yapmıştı ancak unutmuşuz, futbol bir kişiyle oynanmıyor..
Devamında bir penaltı, 3 gol, Szumski geleni içeri aldı..
Özellikle 54’te yediği ikinci gol.. Kontrolündeki topu alamayan kaleci mi olur?
Bizde oldu..
Sıfırlık ikinci performanstan sonra Burak Çoban’a baktım, arazi..
Kaçırdığı 1 gol var ki Emre Demir’in kaçırdığından daha kolaydı, zoru başardı..
Zoru başaran bir de Mete Kaan Demir vardı.. 56’da Caner’in kaleciden dönen frikiğini 3 metreden kaleye dürtemedi, bıraksalar top taca çıkacaktı..
Kontrolündeki topa vurmak yerine araya giren rakibine vuran ve dakikalar 18’i gösterirken penaltıya sebebiyet veren Vukovic’e ne demeli?
Demek ki iyi dediğimiz 3 gün yaşamıyor..
Daha 3 gün önce Amed’i yenen takım bu değil de kimdi?
Tribün o zaman!.
Tribün istedi, takım oynadı, biz kazandık..
Olay buraya geldi, kim nereye çekerse çeksin..
///////////
Pendik’te skor 59’da Hüseyin’le 3-1’e geldiğinde “ilk kez şans yanımızda değildi, bireysel becerimiz Kakuta dışında biraz da Caner’de vardı, çarşafa dolandık” demeye hazırlanıyordum ki 76’da kaptan Caner Erkin takım arkadaşına tokat atarak gündemi değiştirdi, top yönetimde..
Bakalım öpüşüp barışsalar bile Caner’e ceza kesebilecekler mi?
Ben kestim bile..
En az 3 maç ceza alacak..
En fazla sözleşmesinin yüzde 10’u kadar ceza kesebiliyorsam 2 milyonu sözleşmeden düşerim..
Düşemezsen, düşersin!.
////////////
Desek ki çocuğu yaşında bir oyuncuya vurdu, babalar evlatlarını sever de döver de..
Ancak böyle birşey yok..
Caner Erkin 1988 doğumlu.. Tokat attığı Burak Altıparmak 1990 doğumlu..
Süper lig kariyerli iki oyuncu, Burak Altıparmak’ın futbol geçmişine bakın, ağzı var, dili yok..
Caner’e bakalım..
Sezona Bandırma’da kırmızı kartla başladı, iki maç yoktu..
Pendik’te kırmızı kart, en az 3 maç..
Geldik mi 10. Haftaya..
Bir bakıyoruz, yarısında Caner yok!.
Üstelik bu adam kaptan..
Kaptan bunu yaparsa cemaat ne yapmaz?
Caner’in Burak’a tokat attığı pozisyona bakalım..
76’da Burak Altıparmak ceza sahasına girerken buluştuğu topu soldaki Caner’e verebilirdi, tercihini yaptı, sağına çekti, kaleye vurdu, defanstan seken top kornere gitti..
Sonra birbirlerine horozlandılar..
Caner’e yetmedi, Burak tokadı yedi..
Hakem yemedi, kırmızıyı gösterdi..
Sonra hakeme yürüdü, Salih Dursun önünde durmasa sezonu kapatacak!.
///////////
Bu kadar yaşanandan sonra maça bir daha baksak mı?
O oldu, bu oldu ama Iğdır maçında ne kadar şanslıysak bu maçta o kadar şanssızdık..
Üçüncü bölgede ilk kez bu kadar yoğunduk, isabetli paslar yaptık, son vuruşlar kaleciye yaradı, 20 yaşındaki Deniz Dilmen kahraman oldu..
Dolayısıyla ezilmedik, ancak yenildik!.
Pendikspor’un hakkını da teslim etmek lazım, iyi takım..
Sarıyer’le oynadıkları maçı izlemiştim, gözüm korkmuştu..
İdmana çıkmadan çıktıkları bu maçı deplasmanda Yılmaz Vural’lı Sarıyer karşısında bariz bir üstünlük kurarak kazandılar..
Olacak bunlar..
Ancak önemli olan takım olabilmek..
Buna en güzel örnekte protestocu Pendik..
Önemli olan yaptığın işin hakkını vermek ve takım halinde ortaya karakter koyabilmek..
Pendik gibi..
İdmana çıkmıyorlar ama maça çıkınca yan gelip yatmıyorlar ki 7 maç sonunda 14 puana ulaştılar..
Yani.. Maç başına 2 puan ortalamasını yakaladılar..
Zirve puanı!.
Karakterden sözü kapatsak mı?
Amed’i yendikten sonra basın karşısında Serhat Sütlü ne demişti?..
“Çok karakterli bir oyuncu grubuna sahibiz ve beklediğimiz 3 puanla tanışmış olduk..”
Demek ki biraz beklemek lazım, şafak sökmeden ötmemek lazım..
Öğrenmiş olduğunu umuyorum..
Böyle böyle ustalaşacak, ustalarla çalışa çalışa çünkü daha yolun başında..
“Başaramazsa” derken..
Çünkü maç bitti, görüşlerimize önem veren camiadan arkadaşlar sordu; “Başaramazsa?”
Onu da o zaman konuşuruz, yazarız..
İşimiz bu..
Kavgamız; Sakaryaspor’a gol olmasın..
SANTRA HARİCİ
Hayaldi gerçek oldu değil
Gerçekti hayal oldu
