1. Haberler
  2. Yazar Köşesi
  3. Salı Sofrası Corum hikayesi ( Çok yumruk yiyen ,bir kere yumruk atmaya kalkan boksör gibiydik)

Salı Sofrası Corum hikayesi ( Çok yumruk yiyen ,bir kere yumruk atmaya kalkan boksör gibiydik)

featured
0
Paylaş

Salı Sofrası

Corum hikayesi ( Çok yumruk yiyen ,bir kere yumruk atmaya kalkan boksör gibiydik)

Çorumda kazanması gereken kazandı. Her ne kadar maçın başında foul gibi kokan, ancak  Vardan itibar görmeyen golle yenik duruma düşmekte ,Çoruma kafa tutacak futbol aklı  ne kulübedeki teknik kadroda, nede sahadaki oyuncu kadrosunda vardı. Ben Sakaryasporun bu hale gelmesinde yetersiz yönetim, yetersiz teknik kadrolarla geldiğini düşünüyorum. Emanetçi ,cesaretle uzaktan yakından ilgisi olmayan teknik kadro aklının Çorumda da yetersizliği bir kez daha karşımıza çıktı. Bizi ileriye taşıyan Kakutayı mumla aradığımız maçta  Sadıkla daha ziyade defansif orta saha deneyimi ile sahaya çıkan ,Emanetçi teknik adamlarca yönetilen Sakaryaspor  savunma aklıyla oynadığı anlarda eğer kalesinde  Szumski gibi kaliteli, bu ligin en iyisi  bir kaleci olmasaydı, Direklerde bize el vermeseydi, Çorumda tarihi hezimet kapımızı çalardı. Bu emanetçi kardeşlere seslenmek istiyorum, alo ,siz ne biçim alt yapı hocasısınız? Burası size fersah fersah büyük gelirde, size sormak istiyorum, siz bu Akuazuda ne buluyorsunuz.? Yok mu kulübenizde bundan iyisi,veya alt yapıdan bir oyuncu? Sizin iki maçlık performansınızı gördükten sonra neden alt yapıdan oyuncu çıkmadığını şimdi daha iyi anlıyorum. Gelin Çorumdaki maçın içinde gezmeye devam edelim. Çok yumruk yedik çok, bir kere oda ikinci yarıda Salih’le yumruk atıp sonuca yaklaştığımız an oldu. Bu tür pozisyonlarda  gollerine  tanık olduğumuz ,takımın en çalışkan ismi salih topu auta atınca  ,sezon başından beri çok adamla yüklenip kaptırılan toplara önlem alamayan oyun anlayışımız bir kez daha  çorumda da kapımızı çaldı.  . Bitime on dakika kala çok adamla beraberlik aradığımız yan topta kaptırılan topta , kontratak da ikinci  ev sahibi golü geldi ,  maç koptu. Sadık’ın çıkıp ( Kobiljarın oyuna girmesi ) orta sahada biraz pas trafiğini hatırlattı bize ama, sadece  bu yeterli olmuyor. kakutanın yokluğunda onun takımı hücuma yönlendiren, topa sahip olma oranını yükselten, rakibin hızına fren yapan  oyuncu olduğunu fark ettik. İkinci bir Kakuta olmayınca da bir takımın ne kadar mahkum oynadığını Çorumda gördük. Buna bir ilave daha yapalım yetersiz teknik kadrolarla bu işler olmuyor. Dün böyleydi, bu günde böyle. Geçin bu bizim çocuk hikayesini, bizim çocuk dediğiniz teknik kadrolar bu kentin çocuklarına sahip çıkamazken, biz niye  bu emanetçi teknik kadroların arkasında duralım. İnanın bu takımı Caner Erkin, Salih Dursun gibi tecrübeli oyucular  yapsa,  bunlardan daha iyi bir kadro aklı sahada olurdu. Bunlarda gidenlerin bıraktığı kadro aklı ile yol alıyorlar. Takımın içine kendi futbol akıllarını koymuş değiller. Özetle Çorumda takke düştü kel gözüktü. Bizi iyi günler beklemiyor. Futbol sadece sahada oynanmıyor. Futbol dışı faktörlere önemli.Yönetimi olmayan, aklı alacağı parada olan ,yeni yönetimi, yeni teknik kadroyu bekleyen futbolculara da çok faza kızmak içimden gelmiyor. Bu Sakaryasporun çok işi var, çokkkkk.

SAKARYA KÜMEYE

Çorumda yediğimiz ikinci gol sonrası tribünler Sakarya kümeye hatırlatmasını  nu önümüze koydu. EEEE Mesaj alınmış olmalı. Muhammed Kıratlı ve yönetimi gidipte kurtulacağınızı sanmayın, Yeşil Siyah tarih beceriksizliğinizi yazacak. Gün gelecek okuyacaksınız. Sizin beceriksizliğiniz ,yanlış transfer hamleleri,( Çorumun yabancılarına ,birde bizim yabancılara bakın  ne demek istediğimianlarsınız) yanlış teknik adam tercihleri gün gelecek önünüze çıkacak. Muhammed Kıratlı ve yönetim aklı Sakaryaspora çok zaman kaybettirdi. Bu arada  bu yönetim kadrosunu başımıza saranlarda buradan pay biz atırsak kimse bize kızmasın. Şimdi alt sıradan kurtulmak adına Manisa ile oynayacağımız final gibi maç bizi bekliyor.  Kazanamazsak var ya ( Düşünmek bile istemiyorum ) ilk yarı Rüstemlere düşme kâbusunu yeni yıl hediyesi olarak taşır.

CANER OLAYI VE YENİ YÖNETİM ( YOKMU TALİP)

Gecen hafta içinde Sosyal Medyada Caner Erekin sıkca konuşuldu. Olağan üstü kongrede ilk turda aday ve yeni yönetim çıkmayacağını biliyorduk, bilinen oldu. Şehrin büyükleri yeni yönetim için bir kez daha topa girdiler. Bulurlar bir yönetimde ,sorunlar Çözülür mü? Bu sorunun karşılığında bende olumlu bir hava hakim değil. Gelin biz yine son olarak önüme konulan kulis bilgileri eşliğinde tam 13 maç cezalı konuma düşerek Sakaryaspora ,aldığı paranı un karşılığında futbol hizmeti vermeyen ,bu gün için sorun kantarında başrollerde gezen Caner vakasına yeniden dönelim. Caner Yusuf Başkana gidip demiş ki, Başkanım ben ve Sakaryaspor çok istesemde birbirimize uymadık, istemesem de hırsımın kurbanı olarak benimde anlamakta zorlandığım üç kırmızı kart karşılığı 13 maç ceza aldım. Bana olan tepkileri biliyorum, gelin ben paramın kalanını almayayım ( yaklaşık 12 Milyon ) siz bana lisansımı verin demiş. Başkan Alemder Canerin bu talebi için yeni yönetimi adres gösterince de Caner de idmalara çıkmaya başlamış. Umarım yönetim bulunur, umarım Caner olayı tatlıya bağlanır.

YABANCILAR TAMAM YERLİLER SIRADA ( BŞB BAŞKANI SORUNU CÖZDÜ )

Sakaryaspor FİFA kıskacından şimdilik kurtuldu. Bildik hikaye yinelendi, Büyükşehir Belediye Başkanı devreye girdi, Yabancıların ,şikayeti olanların günü gelmiş borçları Hatay maçı öncesi ödendi ve Sakaryaspor için yeni Bir suni solunum cihazı Rüstemlerde kapıdan içeri girdi. Bu böyle nereye kadar gidecek ? Yabancıların alacaklarının ödenmesi için elini taşın altına koyan Yusuf Başkan bu yoldan Yeşil Siyah alkış aldı. Yabancılara gösterilen ilgi Yerlilere ne zaman gösterilir? Sanırım buda çözülür ve Sakaryaspor ikinci yarıya daha huzurlu girer. Amma bu işin amasında  şu var, ikinci transfer döneminde  neler olacak ? Kimler gidecek ,kimler kalacak?. En önemlisi bu kulübü kim nasıl yönetecek? İlk kurulan kadro içi temizlik şart. Çok yetersiz futbolcular Rüstemlere doldurulmuş. gelecek olan yeni yönetime buyrulur.

SAKARYASPOR VE TRABZONSPOR KIYASLAMMASI

Sakaryaspor 1965 de Trabzonspor 1966 da kurulumuz. Mazisinde önemli başarılar olan ,bu gün hala hayatta olan iki takıma şöyle bir baktım. Bu gün yönetim krizi yaşayan ,bu gün sırtını Belediyeye, şehrin dinamiklerine yükleyen yönetim anlayışı ile hayatta kalmaya çalışan bir Yeşil Siyah futbol filmi izliyoruz. Geçenlerde Trabzon Beşiktaş maçının bilet fiyatlarına bir baktım ,of anam of. Vip Platınun ( 9,000 Bin Tl ) Vip Platinun A/C ( 7500) Vlp  ( 5000) Vlp Silver ( 3,500) Batı Tribün ( 1200) Doğu Tribün ( 1000) Mattia Ahmet Minguzzi ( 900 TL ) Güney -Kuzey kale arkası ( 500 Tl ) Trabzon ufak bir il ekonomisi ne ki diyeceksiniz dimi ,Trabzonspor ligdeki yıllarına istikrar yükledi ,lige çıkıta düşmeyen,6 Şampiyonlukla üç büyüklerin saltanatına yalnız yürüyüşüne son veren bir takımdan bahsediyorum. Biz bu süreçte ne yaptık? Düşmedik ama istikrarı yakalayamadık, çıktık ,düştük ,hatta bu düşüşte TFF 3 hikayesi bile var . Bakın bu sezon Sakaryaspor konbine bilet fiyatları ne kadarmış ? Maraton alt üst ( 5054 Tl) Kale arkası (1965 tl) Maraton tribün  numaralı ( 7054 Tl) bu fiyatlar alıcı buldu mu ? Gelin şimdi Hatay maçı bilet fiyatlarına bir bakalım , Maraton ( 100) Numaralı ( 250 Tl)  bu bilet fiyatlarına rağmen tribünler bon boş kalıyorsa bir kere değil bin kez düşünmek gerek. İstikrar yoksa ,takım olarak gelişmemiş ,kendine ait tesislerin yoksa , beceriksiz yönetimlerce  yerinde sayıyorsan, tribün desteğin,( ekonomik olarak ) yoksa sen yerinde sayarsın kardeş. Ha unutmadan kuru kuruya Sakaryaspor sevgisi, siyasal zemine kayıyorsa,siyaset takımı elinde tutuyorsa, son Hatay maçının günün komik şartlarına uygun biletleri alıcı bulmuyorsa  bu Sakaryaspor daha çok bu sorunlarla boğuşur. Kuru kuruya Sakaryaspor sevgisi ile  bu takım ayakta durmaz. Birilerinin oyuncağı olarak sezon açar ,sezon kapatır, yerinde sayar.  Gel de Trabzonu, gelde Göztepe’yi, gelde Samsunu kıskanma .Ligte kalıcı olmak adına takla atmak başka ,istikrar başka bir şey. Bunun içinde gelin siz 2030 Sakaryaspor için geleceğe yürüyüş planı adı altında bir kitap var, onu okuyun. Bu gün ki yönetimsel anlayışlarla Sakaryaspor  yukarıda saydığım takımların peşine takılıp adını üst sıralara yazdıramaz. Valla bu gün ki şartlarda bulunduğu yerde kalsın bu bile büyük başarı olur. Kıssadan hisse bir Trabzon örneği ile Yeşil Siyah gerçeklere bir göz attım.

KORKU İKLİMİ

Bu gün ülkede nereye bakarsanız bakın bir korku iklimi etrafınızı sarmış durumda. Futbolda bundan etkilenmiş durumda. Her sıkıştığında hakemleri hedef alan, onun hakemliğini bitiririm, bunun hakemliğini bitiririm diyerek hakem evine korku salan bir TFF Başkanı da gördük. Arda Kardeşlerin hakemliği bitti, vardada bazı hakemlerin biletinin kesile. çeği konuşuluyor. Bu güne kadar, bu gün ki TFF Başkanı gelene kadar hakemler hiç bu kadar hedefte olmamıştı. Her başı sıkıştığında kelle avcılığına soyunan bir TFF Başkanı ile işimiz çok zor kardeşler.  Hakemler bu kadar baskıyı hak ediyor mu? Bazen özellikle Varda öylesine hatalar oluyor ki, Var sisteminin sağlıklı çalıştığını, Var kadrosu hakemlerinin yenilenmesi gerektiğine eski bir hakem olarak ben bile inanmaya başladım da, tehditle bu işler olmaz. Tehdit olursa ,hata yapan her hakem kulüplerin önüne yem olarak atılırsa,  bu yoldan  sorunlar en aza indirgenemez. Kısacası Hakem evi, mevcut TFF Başkanı elinde korku iklimi ile beraber hakemlik yapmaya çalışıyorlar. İşleri zor ,Allah onlara hakem şansı yansıra iyi MHK ,iyi NTFF Başkanı nasip etsin. Ha sizde bu arada hakemliğinizi daha fazla geliştirerek ,kulüplerin her hata sonrasısın sizi hedef tahtasının üstüne koymasınada vesile olmayacaksınız. Sözün özeti, Her hata sonrası hakem kellesi almaya hazır bu gün ki TFF ile hem hakemlerin, hem de Türk futbolunun işi çok kolay değil.

BEN YEDDER MUTSUZMUŞ

Biz mutlumsuyuz ? Değiliz . Sezon başından beri Rüstemlerde gezen yönetim krizi Ben yedderi etkilemesine şaşmamak gerek. Fransız gölcü ve menajeri ayrılık için talepte bulunmuşta ,muhatap kim olacak ? Yönetim yok ,teknik kadro emanetçi. Kısacası şu ana Sakaryaspor emanetçilerin elinde bir sağa bir sola savruluyor. Ben yedderin ayrılık isteği, mutsuzluğunu ifade etmesi bu gün ki Rüstemler manzarası içinde çok normal. Peşin sıra bakalım neler olacakta ,hele bir gelsin şu yeni yönetimde, ondan sonra daha detaylı yazalım, konuşalım.

NEJAT ERSİN VE BOLU MANZARASI

Eski Sakaryasporlu Nejat Ersin bu şehrin duyarlı Futbol adamlarından biridir. Siyasette olsun, Sosyal konularda olsun, Sakarya’nın geleceği ,toplumun içinde var olan çürümüşlükleri iyi test eden, bunu  da yer yer   kendi sayfasından paylaşan Nejat Ersin son olarak gittiği Bolu ile ilgili sayfasına bir not düşmüş, Bolu’da sokaklar tertemiz, nereye giderseniz gidin ,gittiğiniz yerler pırıl ,pırıl . Yerde bir tek izmarit göremezsiniz diyerek Bolu belediyesinin bu titizliğine sayfasından teşekkür göndermiş. Bay Nejat Ersin Sosyal belediyecilik ,Sosyal demokrat belediyelerin işidir. Bir zamanlar Sakarya Ünal Ozanla sosyal belediyecilikle tanışmıştı. Bu gün  Bolu’da ki gelişmeleri fazla büyütmemek gerekir. Bolu’da Tanju Özcan ve ekipi yaşanılır Bolu için yapılması gerekenleri yapıyorlar. Unutmamak gerekir bunlar olurken ,halkın bu konuda duyarlılığı da, eğitimimde  çok önemlidir. Bolu aynı zemin de eğitimli insanların yoğunlukta olduğu küçük bir ildir.  Tanju Özcan elindeki Bolu bir gün  Eskişehir gibi marka şehir olursa şaşırmamak gerek. Dediğim gibi Sosyal belediyecilik Sosyal demokrat düşüncenin ışığında yol alır. Umarım bir gün Sak aryamızda Sosyal belediyecilikle taçlanır.

ÜNAL OZAN ( ARAMIZDAN AYRILIŞI 23YILI GERİDEBIRAKMIŞ )

Bu şehir, Merkezi Belediyecilikle yönetildiği yıllarda Unal Ozan diye bir belediye Başkanı görme mutluluğunu yaşadı. Ondan sonra Sosyal demokrat Belediyecilik anlayışı tarih oldu.. Ünal Ozan bu şehrin  o yıllardaki tarihine önemli Sosyal Belediyecilik izleri yükleyerek, Sosyal Belediyeciliğin nasıl olduğunu bu şehrin her yerine yayarak, bu uğurda o dönemlerde ödül alarak  bu dünyadan gitti. Onun gidişinin ardından Büyükşehir yasası ile birlikte köylerinde devreye girmesinin ardından, Sosyal Belediyecliyeciliğin yerini betona aşık ,doğayla işi olmayan bir ak belediyecilik sardı bu şehri. Yıllar Sonra Sapanca’yı kazanan genç idalist bir Belediye Başkanı olan Nihat Arda Şahinin peşine takıldık gidiyoruz. Ne yazık ki Ünal Ozanla birlikte bir Ünal Ozan bulup çıkartamayan bir muhalefetin, bu günlere taşınan Ak belediyecilik anlayışının kök salmasında  hiç mi sucu yok.? Var var, birbirimizin gözünü oya oya bu günlere geldik. Şimdide Ünal Ozanı anarak, maziye bakarak  oyalanıyoruz. Tüm Türkiye’de ayaklanan Sosyal belediyecilik Sakarya’da yoksa, bu gün ki beyler şöyle bir aynaya baksınlar.  Ruhun şad olsun Güzel insan, Güzel Sakaryalı Ünal Ozan .Ölümünün 23Yılında seni saygıyla sevgiyle yad ediyorum.

RÜŞTÜ ŞEN ,ZEKİ ERDEM ŞEN VE İHK

Sakaryadan bir Rüştü Şen geçti gitti. Dilmen Altında ,gayrı federe takımların, spordünyasının  buluşma mekanı çay ocağında çok çayını, çorbasını içtimiz, Sakaryanın bu alanda renkli bir kimliği olan  Rüstü Şen tepe kum mahallesi muhtarı olarak ünlenerek bu dünyadan erken sayılabilecek yaşta göçüp gitti. Rüştü Şen geride bu gün hakem olan oğlu Zeki Erdem Şeni bıraktı. Son olarak hakem Derneği seçiminde Ahmet Öztürkle yarışan,yarışı kaybeden zeki Erdem şenin hakemliğe hizmet aşkını önemsiyorum. Son olarak Sapanca -Alağaç maçında düdük çalmasını,İHK nin tecrübeli Zeki Erdem şene hakem yokluğundan da olsa görev vermesine sevindim. İHK Hakem atama sorumlusu Engin Bıçak ,bizim hakemlerin orasınla burasınla değil yaptığı işe bakarak görev veririz demesini de aldım önemli bir not olarak buraya koydum. Hakem evi ufak işlerle uğraşmadan işine bakmalı.Sen ben ayrımı camiaya dün zarar verdi,bu gün bari verilmesin. Konu başlığına adını yazdığım  Zeki Erdem Şene  tavsiyem ,biraz kendine bak, vücuduna ihanet etme. Eğer fiziki değerlerini önemsersen hala severek yaptığın hakemliğe hizmet süren uzar. Gün gelir belki de Dernek başkanı olursun. Camianın sizin gibi gençlere ihtiyacı var. Bu konuda camianın  büyükleri de muhalefet gözüyle baktıklarına da forma uzatırsa hakem evinin huzuru ,huzurun yanında başaranında artmasına  bu yoldan katkı sunarlar diye düşünüyorum.

SPOR YÜKLÜ KÖSEMENLERİN HİKAYESİ ( SON YOLCU NECMİ KÖSEMEN OLDU )

Kösemen ailesi Sapancanın sporde penceresi geniş bir alana yayılmış bir geçmişi vardır. Bu gün hayatta olmayan Hakkı Kösemen,( Futbolcu ) Nihat Köesemn ( Futbolcu ) Hayri Kösemen  ( Futbol hakemi )  Son olarak gecen hafta yaşama veda eden ,kalabalık bir cemaat la son yolculuğuna uğurlanan,( Her nedense Sakaryadan katılım çok azdı. Sosyal medyadan taziye bulunmak yetersiz be dostlar)  sapanca Gençlikte berabere oynadığım namı Değer Foto Necmi Kösemenin  Sapanca’daki futbol dolu yıllarına şahitlik etmiş biriyim.  Orada oynadığım iki sezon benim kaptanlığımı yapan Necmi Kösemeni Sofranın üstünde ağırlarken Kösemen Ailesinin spor yüklü karnesi karşıma dikildi. Bu gün hayatta olmayanlarla bir türlü anısı olan ben, Kösemen ailesinde Hasan Kösemenin ( Futbol hakemliğini) Rahmetli Necmi Kösemenin yeğeni Oğuzhan Şenlerin ( eski bir hakem olarak ) Sakarya futboluna hizmet ettiğini bilirim. Sözün özü Kösemen ailesinin spor yüklü geçmişini İyi bilen biri olarak gecen hafta Necmi Kösemen ( Foto necmi) yaşama veda ettiği gün Sapanca’da ona son görevimi kaleci Sefer ve asım Kaladura  ile birlikte yaparken ,geçmişte yaşanmışlıklarım bir filim şerdi gibi gözlerimin önünde saf tuttu.

Salı Sofrası Corum hikayesi ( Çok yumruk yiyen ,bir kere yumruk atmaya kalkan boksör gibiydik)
+ - 0

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sakarya Son Dakika Haberleri - Sakarya Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!