Salı Sofrası
Hatasız kul olmaz,
Futbol hatayı affetmez
Sakaryaspor ilk üçe yürümek adına sahasında önemli bir engeli aşarken, futbol şansı yanındaydı. Ne yalan söyleyeyim Tv spikeri iki takımın verilerini önüme koyarken, rakip Keçiörengücü’nün deplasman karnesindeki başarısı beni azda olsa ürkütmüştü. Deplasman başarısı ile Sakarya’ya gelen Keçiörengücü’ne karşı iç saha başarısı olan Sakaryaspor’un istatistiki bilgi olarak önümüze konularak başlayan oyunda, bir hata golü günün sonucuna etki eden görüntü olarak karşımıza dikildi. Hatasız kul olmaz, futbol hatayı kabul etmeyen oyun gerçeğini, 18 dakikada Del Valle’nin fırsatçılığı ile, takipçiliği ile attığı gol ile görme şansımız oldu. Del Valle’nin attığı bu sürpriz, içinde takipçilik olan gol, akşamın futbol ziyafeti içinde gönlümüzü okşadı. İlk yarıda daha baskılı olan, daha çok pozisyon üreten, rakibe pozisyon vermeyen Sakaryaspor uzatmaların devreye girdiği ilk anlarda yine Del Valle ile attığı golle, ilk yarı için tabelaya iki farklı umut yükledi.
İkinci yarının hikayesine gelince, ilk yarıda pozisyon üretemeyen, kaleci Cihan’ı hiç rahatsız edemeyen Keçiörengücü, ikinci yarıda 50 dakikada sahneye çıktı ama, kaleci Cihan mutlak bir gülü önleyen adam olarak skoru elde tutan kurtarışa imza attı. Amma velakin Keçiörengücü’nün ikinçi yarı baskısında 66’da Melih’in golüne ne savunma ne de kaleci Cihan bir şey yapabildi. Del Valle’nin attığı iki golle yıldızlaştığı oyunda, kaleci Cihan’da ikinci yarıda yaptığı kurtarışlarla kazanılan üç puana, ilk üç umuduna el veren oyuncular olurken Tuncay Şanlı oyuna müdahalelerde, erken davranışlarıyla iyi giden oyuna katkı sunamayan teknik adam resmini santraya bıraktı.
Sonuç kazandık, kazanan takımı fazla hırpalamaya gerek yok. Sonuçta iç saha başarısı olan takım olarak, dış sahada altı haftadır kaybetmeyen bir takımı yenmekte az bir şey değil. Eh futbolda hata var, hata yapan kaybetti, hatalardan faydalanan Sakaryaspor kazandı.
Bu maç kayıpsız geride kaldı. Umarım önümüzde kalan maçların içinden çıkacak puan veya puanlar bizi ilk üç içinde bırakır. Zor ama neden olmasın.
Gelin birde maçın içinden bir kaç iyi ismin adını verelim. Rotman gider ayak bu takımın savunmasına hayat veren adam olarak öne çıktı. Donkor da bu takımın savunma bloğunun olmazsa olmaz ismi olduğunu önümüze koydu. Kaleci Cihan mı? Allah nazardan saklasın, her geçen gün Yeşil Siyah forma ile iyi kaleci resminin içini dolduruyor. Onunla devam edenlerin futbol aklını sevmek gerek. Del Valle mi, o golü iyi koklayan, bulduğunu iyi değerlendiren bir golcü. Eh bırakında o kadar olsun. Türkiye’de gezmediği takım kalmayan klas bir oyuncu.
Tribünlerin azlığı, kazanılan üç puanı öksüz bıraktığına vurgu yaparak Keçiörengücü zaferinin üstünü örtüyorum. Sakaryaspor Tuncay Şanlı ile beraber, seyredeni azda olsa iç sahada bir başka güzel.
KOCAELİ’NİN KUPA KUTLAMASI
(BİZ NE ZAMAN KUTLAYACAĞIZ?)
Futbolda ezeli rekabetin iki yeşil siyah renginin futbol ajandasında iki Türkiye kupası şampiyonlukları var. Futbolun içinde yatan iki şampiyonluğu ezeli rekabetin pençesinde birbirlerini sevemeyen Kocaelispor 1997-98, Sakaryaspor da !996-97 yıllarında illerine Kupa coşkusu taşımışlar. Geçtiğimiz günlerde komşu İzmit Belediye Başkanının (Fatma Hürriyet Kaplan) katılımıyla Kupa kazanılan yılın 27 senesinde , o günleri yaşayan ve bu gün hayatta olan futbolcu kadrosuyla bir araya gelerek 1997 yılında gelen Kupa şampiyonluğunu yad etmişler. Kaderin cilvesine bakarmısınız, bir yıl sonra 1997-98 yılında bu bir başka yeşil siyah renk, Sakaryaspor Samsunspor’u finalde 2-0 yenerek Türkiye kupası şampiyonluğunu müzesine taşımış. Kocaelispor Kupa şampiyonu kadrosunu bir araya getirerek mazide kalan coşkuyu tekrar anımsarken, acaba biz ne yaptık?
Bilen veya duyanınız var mı Kupa kazanan Sakaryaspor’un o günkü kadrosunda olan oyuncular bir araya gelip o günü yad ettiler mi? Ettiler de biz mi bilmiyoruz. Sakaryaspor yönetimine hatırlatmak bizim görevimiz, bu gün 1997-98 sezonunda kupa şampiyonluğunu yaşayıpta hayatta olanlarla bu tarihte önemli yer kaplayan şampiyon kadroyu bir araya getirip mazinin derinliğinde önemli bir yer kaplayan o şampiyonluk tekrar bu şehirde anılabilir. Bakalım sesimizi duyan olacak mı?
HATIRLARSAN HATIRLANIRSIN
(HAKEM EVİ BÜYÜKLERİN EVİNDEYDİ)
Bana göre adı Şeker bayramı olan Bayram buruk kutlandı. Türkiye’nin büyük çoğunluğu ekonomik nedenlerden dolayı evinden çıkamazken, mutlu azınlık 9 günlük bayram tatilinin tadını çıkardı, keyfini sürdü desemde, oralarda da tatil yörelerinde beklenen yoğunluk yoktu.
Bayramlar büyüklerin hatırlandığı, bayramlar dostluğun kucaklandığı anların resmidir. Bayramlarda büyükler hatırlanmayı, büyükler kapılarının çalınmasını beklerler. Bayramda hakem evinin dernek yönetimi Başkan Mustafa Aldemir, Dernek yönetiminden Muhammed Emin Arıcı ve dernek müdürü Ömercan Yelep’le beraber bu gün hayatta olan duayen hakemlerden Reşit Çeker ile Erdoğan Çamlıyurt’u evlerinde ellerinde çiçekler ellerinde çukolata kutuları ile beraber ziyaret edip, kapılarını çalıp, el öpüp gönül almışlar.
Mustafa Başkan sağolsun bayramda Rıfkı Gökbulut’tan sonra beni arayan ikinci isim oldu. Bu uygulamanın bir diğer yüzüne Alifuatpaşa’da olan Şinasi Yıldız, Cevdet Güngör de eklenebilirdi. Hatırlatayım dedim. Sözün özü, hatırlarsan, hatırlanırsın. Başkan Mustafa Aldemir’e bu konuda bir siparişim daha olacak, eski Dernek başkanlarından rahmetli Zeki Konak’ın eşi, Rahmetli Burhan Uslu’nun eşi de ziyaret edilebilir. Dernek yönetimi bunu da bir kenara not etsin.
SARI SİYAH YANILGI
(AS AKYAZI VE SERDİVANSPOR)
Yıllardır sahalardayım, yıllardır futbolun içinde gezen bir spor yazarı, bir antrenör, bir hakem kimliğim cebimde sözde bir bilen sanıyordum kendimi. 22 yıldır bu ülkede hüküm süren bindiği siyaset kayığında kendine çok güvenen sözde Ak düşünce, yerelde öyle bir hezimet yaşadı ki şaşırdım.
Yıkım olurda bu kadarına pes demek geliyor içimden de bir yerde de ülkemin geleceği adına seviniyorum. Gelin şimdi benim alanımdaki Sarı Siyah yanılgımın içindeki futbolun aktörlerine. Sezon içi Playoff yarışını izlerken Akyazı’nın sarı siyah futbol gemisi lige öyle bir başladı ki, bu takım bu sezon Playoff’tan bala çıkan takım olur iddiasını futbol cebime koydu.
Yanılmışım, durmadan transfer yapan, durmadan teknik adam değiştiren yapının içinden hayal kırıklığı çıktı. As Akyazı’nın Avukat başkanı ve Akyazıspor’u sahiplenenler, yönetenler bu başarısızlığın içini iyi okumalılar. Sarı Siyahlı As Akyazı playoff’ta sıradan bir takım olup çıktı, dibe demir attı. Sezon başı grubundan Playoff vizesi son maçta alan Playoff’ta ilk maçta Ferizli’ye şok gollerle kaybeden Serdivanspor’un bu gün Playoff’ta geldiği nokta benim ikinci hayal kırıklığım oldu. Ferizli’ye yenilen Serdivan ondan sonra dörtte dört yaptı. Ben böyle bir çıkışı beklemiyordum, siz bekliyormuydunuz? Nereden nereye, Yerelde yaşanan Ak hayal kırıklığından futboldaki Sarı Siyah iki takımın hikayesine doğru yol aldık. Neymiş, futbolda peşin hükümlü olmamak gerekiyormuş. Uğur Alemdar yönetimindeki Serdivan akıllı oyuncu seçimleri ile Playoff’un havasına çabuk alıştı ve geldiği yere dönüş için kolları sıvadı. Süper futbolda yol almak isteyenler, iki sarı siyah örneği iyi okuyarak kendilerine yeni yol haritası çizebilirler.
BURSA ATATÜRK STADI
31 Mart yerel seçimlerinden sonra Belediyeler de TC ibaresi olmayan yerlere TC levhaları monte ediliyor. Gerek CHP li gerekse Birlik partisinin kazandığı belediyelerin kapısında artık TC var. Türkiye yeniden genlerine dönüyor. Seviyorum şu kırmızıyı be. Bitmedi yok Bursa Arena Timsah, yok Bursa bilmem ne stadı adı arasında gidip gelen Bursa Şehir Stadı Yeni Belediye Başkanının iş başına gelmesinin hemen ardından Bursa Atatürk stadı oluverdi. Türkiye genelde de Kırmızıya boyandıktan sonra Türkiye’de daha çok şeyler değişecek. Genelde iktidarın yolu yerelden geçtiğine göre yeni bir siyasal iklimin ayak sesleri her alanda kendini göstermeye hızla devam edecek. Bunun işaret fişekleri kendini göstermeye başladı. Futbolda da ak egemenlik sona erdikten sonra sahalarda, kurumlarda rahat bir nefes alacak.
TEK ADAM (YAŞAR ZIMBA)
Yaşar Zımba rahmetli Hüseyin Kama’nın Yılmaz Kuzey önderliğindeki A takımına karşı elde ettiği ASKF koltuğuna 2015 de oturdu. Bu güne kadar yaptığı alışıla gelmiş hizmetlerin karşılığında, son seçime rakipsiz girdi. Erenler’deki Kongre de delegeler günü erken sonlandırmak adına, Enver Toçoğlu Başkanlığındaki (Yaşar Zımba Başkanlık döneminde o hep o koltukta) Divanında işini kolaylaştırarak gündemdeki maddeleri açık oylamayla sonlandırdırlar. Delegeler divanın okumak zorunda olduğu maddeleri açık oylamada el kaldırarak, birer birer onayladılar ve Seçim bitti. Tek adam olmak, rakipsiz olmak kolay değil. Medya seçimin sonucunu Yaşar Zımba rakipsiz, Yaşar Zımba tek adam diye manşet ata dursun, bir adam hizmet koltuğunda bu ünvanları alıyorsa bu uğurda yaptığı çalışmaları da bir kenara not etmek gerekir. Yaşar Zımba bana göre Askf koltuğunda farklı bir başkan resmi profili çizdiği için rakipsiz tek adam kalmıştır.
Bunun içinde kavgasız gürültüsüz rakipsiz bir seçim yaşanıyorsa Yaşar Zımba’nın ASKF Başkanlık koltuğuna yakıştığınında altını çizmek gerek. Genel kurul öncesi yazımda Yaşar Zımba’ya rakip çıkar mı diye bir tahminde bulunmuştum, çıkmadı. Oysa seçim öncesi, bu uğurda cılızda olsa bir seslendirme vardı. Rakip çıkmadı, demek ki haber asparagas habermiş. Ha çıksaydı ne olurdu? Bu günkü ASKF yapısında Yaşar Zımba istemedikten sonra ben yoruldum hadi bana eyvallah demediği sürece Koltuk Akyazı semalarında yoluna devam eder. Yaşar Zımba’yı ve yeni yönetimini kutlar başarılar dilerim. Bakalım bu dönem Yaşar Zımba alışıla gelmişin dışında ne gibi bir hizmet paketini bize sunacak. Yaşayan görür misali, yaşarsak göreceğiz ve gördüklerimizi de yazacağız.
ANKARA HAVASI
TFFHGD Genel merkez seçimi geçen hafta Ankara’da yapıldı. Abdurahman Arıcı’dan boşalan başkanlık koltuğuna oturma yarışında ilginç olaylar yaşandı. Yıllardır Hakem, MHK üyesi görevlerinde bulunmuş Metin Tokat, adı Faal olan bir kuruma, faal olmayan biri olarak Başkanlığa talip olması gözünü hırs bürüyen ancak bir yere aday olmak için şartları bilmeyen bir resim olarak genel kurulda iz bırakan hamle olarak gündeme oturdu.
Hey gidi güzel Allah’ım hey, adı Faal olan bir kuruma faal olmayan birinin aday olmasını da gördük. Olay böyle gelişince Metin Tokat’ın yerine muhalefet İstanbul’dan Serdar Çakır’ın el verdiği Ali Uluyol’u devreye soktu.
Bu ilginç gelişmenin ardından yapılan seçimi, Abdurahman Arıcı’nın yerine aday gösterdiği İlhan Ertem kazandı ve Abdurahman Arıcı devri resmen sona erdi.
Şimdi TFFHGD genel merkezinde yeni bir dönem, yeni isimlerle yola çıkacak. Genel merkez yönetim kurulunda Sakarya’dan Özgür Aygün’ün isminin olması, Sakarya adına bir atılımdır, bir şanstır. MHK nın içinde Yılmaz Kalk’ın olmasını da bunun üstüne koyarsak Sakarya için bunlar iyi gelişmeler olarak bir kenara not edilmeli. Unutmadan Yeni başkanın bizim eski Başkanımız İlhan Ertem’le tatlı bir süpriz olarak sadece bir isim benzerliği vardır.
BAL’A KİM ÇIKACAK?
Süper Playoff’ta takımlar altıncı hafta maçlarını geride bıraktılar. Son düzlüğe Serdivanspor ile Ferizlispor aynı puanla 15 puanla girdiler. Geride kalan Cumartesi de Ferizlispor, Kazımpaşa Birlik’i, Serdivan Arifiyespor’u yenerek son haftaya avantajlı iki takım olarak girdiler ama rahat değiller. Ferizli son hafta iddiası kalmayan Arifiye ile oynayacak. Ferizli bu maçı alırsa diğer maçın sonucunu beklemeden Bal’a çıkış coşkusu yaşayacak. Ferizli kaybederse ne olur?
Ferizli, Serdivan-Pamukova maçının sonucunu bekler. Son üç hafta çıkışa geçen Pamukovaspor 13 puanla Serdivan maçına çıkacak. Bu maçın içinden çıkaçak Serdivan galibiyeti ve beraberliği Pamukova’nın umutlarına set çeker. Pamukova kazanırsa ne olur? Serdivan yarış dışı kalır. Ferizli puan kaybı yaşarsa yani kaybederse, Pamukova kazanırsa yola çıkışta kötü sonuçlar alan Pamukova’ya Ballı gün doğar. Bu yorumlar olası sonuçlara göre dizayn edildi. Yukarıda yazdık çizdik Ferizli bir olmak adına en avantajlı takım. Serdivan da iki olmak adına en avantajlı takım. Burada kilit takımın adı İzlog Pamukovaspor ile Arifiyespor. Son haftaya heyecan taşıyan maçlarda gözler İzlog Pamukova-Serdivan, Ferizlispor-Arifiyespor karşılaşmalarında olacak.
