Yaşanan acı olay tuvalde hayat buldu. İstanbul’da Almanya’dan tatile gelen dört kişilik bir ailenin kaldıkları otelde zehirlenerek hayatını kaybetmesi, Türkiye’yi derinden sarsmıştı. Ülke genelinde büyük üzüntü yaratan bu olay, Sakarya’da yaşayan sanatçı Ersoy Ayyıldızın fırçasında yeniden anlam kazandı. Ayyıldız, yaşanan dramı kendi sanat diliyle işleyerek acının sessiz çığlığını tuvale taşıdı.
Ayyıldız’ın tablosu büyük yankı uyandırdı
Sanatçının yoğun renk geçişleri ve duygusal tonlarla işlediği tabloda, ailenin yüzlerindeki masumiyet ve çaresizlik çarpıcı bir ifadeyle ön plana çıkıyor. Küçük Masal ile Kadir’in bakışları, anne Çiğdem’in derin acısı ve ailenin tamamını saran dramatik atmosfer, esere bakan herkesin yüreğine işliyor.
“Bu tablo benim için bir ağıt”
Ersoy Ayyıldız, yaptığı çalışmanın nedenini şu cümlelerle dile getirdi; “Bu haber yüreğimi parçaladı. Masum iki çocuk… Bir anne… Bir aile göz göre göre yok oldu. Onların sessiz çığlığını duyurmak için elimden gelen tek şey bu resmi çizmekti. Bu tablo benim için bir ağıt.” Sanatçının sözleri, sadece bir resim değil, yaşanan trajediye karşı bir vicdan çağrısı yaptığını gösteriyor.
Soruşturma devam ediyor
Olayın ardından hem otel hem de sorumlular hakkında geniş kapsamlı bir soruşturma başlatıldı. Yasaklı bir böcek ilacının usulsüz kullanımının ölümlere yol açmış olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Kamuoyunun tepkisi giderek büyürken, ailelerinin tatil için geldikleri ülkede güvenliklerinin sağlanamamış olması büyük bir tartışma yarattı.
“Bu acı bir daha yaşanmasın”
Sanatçı Ayyıldız, eserinin yalnızca bir trajediyi resmetmediğini, aynı zamanda toplumsal duyarlılığı artırmayı amaçladığını vurguladı; “Bu aile geri gelmeyecek… Ama bu acı bir daha yaşanmasın. Bu topraklara gelen hiç kimse, masum çocuklar gibi sessizce ölmesin.”
Renklerin taşıdığı acı
Ayyıldız’ın tablosu, sembolik renk geçişleriyle izleyiciye güçlü bir duygu aktarımı sağlıyor. Resmin özeti şöyle ifade ediliyor; Kırmızı bir feryadı, Sarı bir vedayı, Mavi bir çaresizliği anlatıyor. Tuvaldeki yüzler, sadece bir trajediyi değil; yarım kalmış hikâyeleri, tamamlanamayan ömürleri ve arkalarında bıraktıkları sessizliği temsil ediyor.
Sanatın vicdana bıraktığı iz
Bu eser, yaşanan dramın acı bir simgesine dönüşürken, sanatın toplumun vicdanına nasıl dokunabileceğini de bir kez daha hatırlatıyor. Ayyıldız’ın fırçasından çıkan bu çalışma; ihmallerin, dikkatsizliğin ve sorumsuzluğun hiçbir masum canı hayattan koparmaması gerektiğini güçlü bir şekilde vurguluyor.
Haber: Elif AYYILDIZ / LC Haber – Sapanca
