SAKARYA DERBİSİ
BAL 9.Grupta bu hafta Sakarya derbisi oynandı.Bu ligin artık gediklisi olan Karasuspor ile Hendekspor,artık son yıllarını yaşayan Karasu Şehir Stadında karşı karşıya geldiler.
Bunu şu yüzden yazıyorum: Karasu’da Yenimahalle köprüsünden hemen sonra ,Sakarya nehrinin kıyısında modern bir stat yapılıyor. Şu anda hafriyat ve zemin düzenleme çalışmaları devam ediyor. Maçta sohbet etme imkanı bulduğum belediye başkan yardımcısı Hüseyin Çakır, stat için 40.000(kırk bin) kapasiteli bir rezerv alan ayırdıklarını belirtti. Tabii ki ilk etapta stat bu kapasitede yapılmayacak çünkü değil Karasu’da Adapazarı şehir merkezinde bile bu potansiyel hiç yok! Bu konuda Karasulu Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu’na da teşekkür edip maça geçelim.
Oturacak yerin kalmadığı, tıka basa dolu bir tribünler önünde, azımsanmayacak sayıda bayan seyircinin de bulunduğu karşılaşma bir açan bir kapanan, arada yağmura dönüşen bir havada oynandı. Her iki takım da birbirinden çekinerek oyuna başladı. Aslında bu iki ekibin birbirini çok iyi tanıması da oyunun belli bir süre kilitli oynanmasına neden oldu.Daha birkaç hafta önce Hendekspor’un başında olan Serdar Ergelen,şimdi Karasuspor’u yönetirken geçen sene Hendekspor’da olan Ömer Taşkın, yine geçen yıl Karasuspor için ter döken Fikret Topaloğlu bu müsabakada rakip formaların altında mücadele ettiler.
Hatta maçın en ilginç detayı Karasuspor’da dün ikinci yarıda çok iyi oyun sergileyen stoper Emre Sofuoğlu’nun babası Turan Sofuoğlu’nun Hendekspor’da teknik direktör olmasıydı. Baba-oğulun birbirine rakip olmasından ve yukarıdaki diğer örneklerden de belli oluyor ki bu iki takım aslında et ile tırnak gibi! Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da defalarca karşı karşıya gelecekler. Bütün mücadeleyi, rekabeti saha içine hapsetmek saha dışında kendi takımını desteklemek dışında bir eylemde bulunmamak şart! Bir takımı küfrederek, sahaya yabancı madde atarak değil daha fazla atak yaparak, korner,frikik atarak vs. yenebilirsin. Dün de belli oldu ki Karasu stadından küfür kalksın tribünlerin yarısı bayan seyirci ve ailelerle dolar!
Saha içine gelirsek;
Karasuspor bir önceki iç saha maçınad ne olduysa aynısını yaşadı. Yine maçın ilk yarısı… yine bir stoper sorumsuzluğu.. yine bir top oyunda değilken rakibe yapılan darbe…yine kırmızı kart.. Tüm bunlar yine iyi oynarken takımın başına geldi.
Bu maçta da Serdar Ergelen kırmızı kartın ardından çok doğru müdahale ve oyuncu değişiklikleri ile sahada takımın diri kalmasını, oyuna ortak olmasını sağladı. Serdar hoca ile Karasuspor’un müthiş bir kan uyumu var! Bal yapmayan arı misali Fevzi’nin yerine orta saha ve defansa hareketli ve mücadele gücü yüksek oyuncu alıp Ömer’i forvette tek bırakmak akıllı bir on kişi kalmış takım taktiğiydi.
Hendekspor açısından bu maçta iki puan kaybedildi, diyebiliriz. Maçın uzatmalarla birlikte 65-70 dakikasını eksik oynayan rakibe karşı defansta üç kişi bulundurmayı sürdürmeleri kendileri açısından hataydı. Forvette çakılı ekstra adam bulundurmayı maçın son on dakikasında düşündüler ama bu da oyunda iyice direncini artırmış Karasuspor karşısında geç bir hamleydi.
Adına yakışan tam bir derbi maçı oynandı,Karasuspor oyun ve puan olarak çıkışını sürdürürken zorlu fikstür döneminde umut aşıladı. Hendekspor ise bu maçta cezası nedeniyle kulübede bulunmayan , geçen yılın şampiyon hocası, Karasu’nın damadı Turan Sofuoğlu ile birlikte inanıyorum ki ilerleyen haftalarda playoff çizgisinin içinde yer alacaktır.
