Salı Sofrası
Sıfır çektik
Sakarya futbolu gecen hafta Sapanca’da ,Corumda sıfır çekti. Sapanca evinde ilk kez gol ve gollerle buluştu ,buluşmasına da sonunda kaybetti. Hiç golü olmayan Sapanca adına bu atılan goller umut olur mu? Olmazsa işler kötü ,puan sıralamasında Yeşil beyaz renkler dibe vurdu. Gelin şimdi Çoruma doğru uzanalım. Vallahi billahi yenilgiyi hak eden bir oyun oynamadık. Tuncay Şanlının Bodrum maçı sonrası kafasına koyduğu dokunuşlara, Çorum dada devam ettiğini gördük.. Ali yok, yerine Oğuz var, Bulent Uzun yok yerine adaşı Bülent Cefahir var. Burak Süleyman yok ,Dino var,Simon yok, Mikail var. Bu farklı on birin Kassangonun forvetin her yerinde gezdiği maçta, orta sahanın gecen haftaya oranla daha iyi organize olduğu maçta, maalesef umut kokan bu oyunun içine ayak sokan ,pisi pisine yapılan bir penaltının üstünden kalkamadık. Ayağa kalkmak adına heyecan var da ,bu takımın savunmadaki göbeği soru işaretleriyle dolu. Serbest atışlarda, köşe vuruşlarında savunmadan uzun adamlarını da gol bölgelerine soktuğumuz maçta, özellikle ikinci yarıda oynanan oyun puna ve puanlardan fazlasını hakketti , etmesine de olmadı. Önce Kassangonun aşırtması ,sonrada Dinonun kafalarında kaleci Alinin kurtarışları puan umutlarımızı yok etti. Bu net pozisyonlarda kaleciAlimi başarılıydı ,yoksa bu pozisyonların içine can alıcı kafa, can alıcı ayak darbesi sokamayanlar mı ? Bana göre her ikisi de. Yavaş yavaş netleşmeye başladı, bu takıma monte edilen yabancılar çok boş çıktılar. Del Valle ,R .Muhammed kesinlikle bu takımın oyuncuları değil. Bizden Çoruma giden M .Nepanın daha ilk maçında kırmızı gördüğü oyunda ,son yirmi dakika on kişi oynayan rakibe daha fazla baskı kuramamakta ,maçın içinde dolaşan soru işareti olarak geride kaldı. Gelin yine kadro içine dönelim. kassangonun bu kadar dolaşan forvet olması bize ne katıyor sormak isterim. Dinoya yer açacağınıza kanatları iyi çalıştırın ,kanatlar iyi çalışırsa Kassango eski golcü kimliğine kavuşur. Eski verimliğinde olmayan Roşhi maç boyunca Dinoya kestiği topta sahne aldı, eh o kadarda olsun be arkadaş. Ben savunmanın göbeğindeki ikilinin Eyüp maçında değişeceğini umut ediyorum. Hiç kuşkum yok, bu değişim sonrası, Erdinin de kulübe nöbeti başlayacaktır. İnanın Dongor-Çağlayan eşleşmesi giden teknik adamın bize miras bıraktığı ikiliden çok daha iyiydi. Sonuç Çorumda oynanan ikinci yarının içinde oynanan oyundan umut çıktı ama, yanında puan yok. Bu liglerde çalıştırıcılık yapmak adına yeterli belgesi olmayan Tuncay Şanlının, takımın başında kalması adına biraz daha şansı olduğunu düşünüyorum. Bu hafta rakip, namağlup ,puan kaybı olmayan Eyüp. Çorumda ikinci yarıda sergilenen oyun ,bir tık fazlasıyla yukarı çıkarsa, Sakaryaspor evinde neden puan veya puanlar almasın ki..
HAFTA İÇİ BAŞLIKLARI ( HAYRİ ÜLKEN,TALHA BULUT VE MONTELLO )
Sakaryasporun Bodrum yenilgisi sonrası, ulusal basına yansıyan haberler içinde en ilginç olan yorum TRT de Hayri Ülkenden gelmiş. Bu arkadaş diyorki Tuncay şanlının elindeki Sakaryaspor Bodrum önünde sezonun en kötü futbolunu oynamış. Vallamı ,bunlar birde kitap yazıyorlar, birde TRT ekranlarına çıkıp ahkam kesiyorlar, Bay Ülken Sakaryaspor sezon başından beri kazandığı ve de berabere kaldığı maçlar dada ,biri hariç ( Ümraniye ) hep kötü oynadı. Sakaryasporun kötü oynadığını görmek için Hayri Ülken olmaya gerek yok. Bay Ülken Sakaryaspor sadece sahasında Ümraniye ile oynadığı maçta, bu güne kadar oynadığı maçların toplamından çok pozisyon üretti. Şimdilerde o Sakaryaspordan eser yok. Bay Hayri ,giden taner taşkının bıraktığı öyle bir kötü Sakaryaspor varki ,şimdilerde biz hep beraber, Tuncay Şanlı önderliğinde Sakaryasporu ayaklandırmak adına caba sarf ediyoruz. Bu ne denle de siz gölge etmeyin ,çok bilmişliğinizde bir kenara koyun. Gelin yine hafta içi başlıklarına Sakaryasporla devam edelim. Sezon başı Sapanca Gençlikten alınan Talha Bulut, transferin son gününde TFF 2 lig takımlarından Arnavutköy’e kiralanmış. İyi olmuş, zaten Sakaryasporun bu gün ki yapılaşmasında gençlere yer yok. Kadroda bırakılanlarda statü gereği ve de göstermelik. Gelin şimdi Sakaryaspor dışına çıkıp, Milli takıma kadar uzanalım. Alman Çalıştırıcı Kuntz son iki maçta ortaya çıkan olumsuz sonuçların hedefinde kaldı , ve o eleştiri okları eşliğinde Milli takım çalıştırıcılığına veda etmek zorunda bırakıldı. . Ulusal Basın Kuntzun yerine daha önce denenmiş, Fatihi, Abdullah Avcıyı pota içinde tutarken, TFF ters köşe yaptı ve daha önce Adana Demirsporu çalıştıran Montelloyu üç yıllığına Milli takımın başına getirdi. Valla fatih olacağına ,valla Abdullah Avcı olacağına Montellonun olmasına sevindim. Yabancı hayranımayım? Yo, ancak ismi gecen beyleri daha önce gördük. Yeter be bunlardan başka bu ülkede teknik adam mı yok?. Bunlar daha önce denenmedi mi? Hele hele Fatih bir ömür oralarda gezdi. Ha ucundan kıyısından Şenol Güneşin isminin de geçmesine hiç kulak kabartmayan TFF yetkililerine ,bu konuda takındıkları tavırlar nedeniyle teşekkür plaketi uzatmak isterim. Buaradafile üstünde esen Kızlarımızın smaç rüzgarı gecen hafta Japonya’da hız kesmeden sürdü. Altıda altı yapan kızlarımız Olimpiyat vizesini aldı. Alkışlıyorum, hadi kalkın hep beraber ellerimiz çatlayana kadar bazılarına inat kenetlenelim. Bu kızlar Cumhuriyetimizin,Cumhuriyet sevdalılarının yeni gücü oldular.
BASRİ BULUNC VE A.KİRAZCA HİKAYESİ
Hey Z kuşağı siz bilmezsiniz ,Basri Bulunç ufak boyu ile tutunduğu Aşağı Kirazca sevgisiyle, bu dünyadan çok erken veda eden bir isim. O günün koşullarıyla herkesle kurduğu sevgi bağıyla ,Aşağı Kirazca’yı bir çok badireden çekip alan Basri Bulunc olsaydı acaba, bu günün Aşağı Kirazca’sı bulunduğu ,çıkmak için çok efor sarfettiği yerden elini eteğini çekmesine izin verirmiydi?. Hadi bu dünyada yok, eniştesi, Aşağı Kirazca formasını her daim sırtında taşıyan Mehmet Baki bu süreçte neden sessiz kaldı ? Başkan lakabı ile Face sayfalarında boy gösteren Mehmet Baki bana göre, Aşağı Kirazca’nın Belediye eliyle ligin dışına itilmesine kafa tutması gerekirdi. En azından Mehmet Baki Başkan, Kayınbiraderi Basri Bulunca olan vefa borcunu öderdi. Bana öyle geliyor ki günün koşullarında yeni Türkiye masalı eşliğinde çöken Ekonominin yarattığı çaresizlik, bazı manevi değerleri yeniden ayaklandırmaya yetmiyor galiba. Şartlar müsait olsaydı ben inanıyorum ki Basri Buluncun ,Amatör futbola emaneti olan Aşağı Kirazcanın Süper lige katılmamasına, Nehirkent semalarında isyan bayrağı asılırdı. Ne diyelim, günün şartları, futbolun içindeki bazı güzelliklerin, uzun ömürlü olmasına el vermiyor. Bu vesileyle rahmetli Basri Bulunca da yıllar sonra ,bu yazı ile ruhun şad olsun kardeş diyorum .
YILDIZLAR YÜKSEKTEN UCARMI ?
Sakarya Yıldızlar Kerim Durmaz komutasında yıllardır Pota altında Sakarya Basketine katkı sınan takımın adı. Sakarya Yıldızlara Büyükşehirin dışarıdan takım ithal etmesi sonrası ,son yıllarda bu takımın alt yapıda, pota altında renk olması adına uğraş veren Önder Kaya ve Murat yardım bu yeni süreçte, Büyükşehir Belediyeden koptular. Basketbole hizmet aşkı ile dolu olan bu iki ,idailist gençe Kerim Durmaz’ın Basket sevdası el verdi. Şimdilerde Kerim Durmaz komutasındaki Sakarya Yıldızların teknik kadrosunda Kerim Durmaz yanlız değil, Sakaryada Pota altı gerçeğini iyi bilen Önder kaya ve Murat yardımda bu yolculukta yıldızların pota üstüne kondular. Ben inanıyorum ki bu yeni oluşum Sakarya yıldızı alt yapı yaş gruplarında pota altında daha iddialı hale getirecektir.
FUTBOL ,SPOR ,DOSTLUK KÖPRÜSÜ KURAR
Futbol olsun ,sporun diğer brançları olsun, yaşam köprüsünde dostlukları ilden ile taşır. Bu satırların yazarı ,bıkmadan usanmadan yazan ,konuşan, geçmişinde futbolculuk, geçmişinde hakemlik, geçmişinde ,teknik adamlık geçmişinde ,spor yazarlığı ve Tv yorumculuğunda, spora hizmet taşıyan Nazım Aktürk’ün Sakarya’da var olan spor köprüsü dostluğu, dışarıya da açılır. Özellikle Trakya’da hakemlik yıllarımın önüme koyduğu dostluklar yaşamım içinde bana tatlı anılar bırakmıştır. Hala geçmişten kalan dostluklar kapımı calar. Bu yaz başlangıcında Hendekte bir vesileyle yolum hakemlik yıllarımda anılarım olan dostlarımla kesişti. Bende hem spor, hem dostluk köprüsünde önemli yerleri olan Mehmet Çömert ve Bedri Nalın beni yönlendirdiği bir ayakkabıcıda, geçmişte maçlarını yönettiğim Hendeğin önemli sporcuları golcü Mehmet cemil ve kaleci İsmail ile kucaklaşma şansım oldu. Biliyormuşsunuz bu buluşmada kaleci İsmail Şenin merhum ,şehit Gaffar Okanın kayınçosu olduğunu, bu spor dolu sohbet anında öğrendim. Dedimya spor dostluğunun lezzeti farkındalığı yıllar gecsede unutulmuyor. Aslonan Sporda sergilediğiniz duruştur, eğer duruşta eğilme bükülme yoksa yıllar sonra sizi kucaklar. Hendekte biz mazinin derinliklerine selam gönderirken Mehmet Cemil ve İsmail Şen ile bu duygular eşliğinde tatlı sohbet eşliğinde kucaklaştık. Dedim ya Sporun içindeki dostluk köprüsünün lezzeti bir başka güzel.
BATUBOYLUYUDA UĞURLADIK
Şu sıralar Sakarya, bir çok ismini peş peşe bu dünyadan uğurluyor. Acının birinin üstünü örtmeye çalışırsam bir tanıdık dostun ölümü karşımıza dikiliyor. Eski Futbol İl Temsilcisi Ali Aslanın yaşama veda sıcaklığı soğumadan bu kez de, Rauf Batu boylunun ölümü sevenlerinin karşısına dikildi. Rauf Batu boylu bu şehrin iş adamı kimliği ,Sakaryaspor Yöneticiliği ve Başkanlık rozeti takmış önemli bir yeşil Siyah renkti. Karasuda olduğum için ,ölüm haberlerini geç öğrendiğim için ne Ali Aslana ,nede Rauf Batu boyluya son görevimi yapamadım. Rauf Batuboylu ile sporda kurduğumuz dostluk köprüsü saygı sevgi çerçevesi içinde süre geldi. Rauf batuboylunun Tuncer Tepe başkanlığı döneminde ,yönetimde olduğu yıllarda bazı unutulmaz anlarım oldu. Sakaryasporun bu günün Süper lige çıkış sürecinde, Sakaryaspora gelir getirmek adına ,o yıllarda yoklar arasında olan Anpül satışı için, Gümrük önünde kurulan satış merkezinde beraber çalıştığımız anlar dün gibi gözlerimin önünde canlanıyor. Dedimya rauf Batuboyluyla bir çok yaşanmışlıklarım var. Han ki birini anlatayım ki.. Ruhun şad olsun güzel insan, güzel dost. Yattığın yer nurlarla dolu olsun. Bu vesileyle sevenlerine, yakınlarına buradan baş sağlığı dileğimi iletiyorum. Sonuç itibarıyla, Metin Şentürkün seslendirdiği Gönül şarkısında okuduğu gibi, hepimiz bir Misafiriz bu dünyada, zamanı gelince arkamıza bakma fırsatı bile bulamadan, bu dünyadan göçüp gideriz. Gidenler gidiyor ,bir takım yaşanmışlıkları geride bırakarak, bizde sıramızı bekliyoruz.
GS KOPENHAGMAÇINDAN BİR AN
Şampiyonlar liginde ilk maçına çıkan Galatasaray evinde Danimarka temsilcisi Kopenhag karşılısında ummadığı, beklemediği bir sonuçla karşılaştı. İki farklı geriye düştüğü maçtan rakip on kişi kalınca 2-2 lik sonuçla kurtuldu. . Futbol bu evdeki hesap çarşıya uymayabilir. Benim dikkatimi, skordan çok bir ayrıntı çekti. Adamlar şampiyonlar ligi arenasında sahaya gelecek gördüğü gençlere forma uzatabiliyor.. Adamlar maçın en kritik anlarında sahaya biri 18 bir diğeri de 19 yaşında iki genç sürüyor. Gel de onlara gıpta etme, gelde onlara hayranlık duyma. Ha az daha unutuyordum, bu maç öncesi UEFA nın yeni uygulaması ile, hayata bu sene gecen Şampiyonlar liginde oynayan takımlarının genç takımlarının oynadığı karşılaşmayı ,Kopenhang farklı kazanmış. Adamlar futbolun gelişimi içini gençlerle süslerken biz ne yapıyoruz? Basıyoruz Milyon EUROları , dolarları, yaşı kemale ermiş eski şöhretleri iç çekişmedeki şampiyonluklar için ,ülkemize davul zurna eşliğinde getiriyoruz. Ondan sonrası mı ,gelin ondan sonrasını da siz yazın ben okuyayım.
BİZİM SAKARYA ,BİZİM EV
Bizim Sakarya’yla bendenizin buluşması Vogan sanayinin meşhur sendikası karşısında başladı. Metin Çelik’in el vermesi, Tuncer Kalaycının olur vermesiyle başlayan Adnan Yüksel önderliğindeki Bizim Sakaryayla kucaklaşmam o gün bu gün süregeliyor. Medyanın diğer gazetelerine göre ,en azından köşe yazarlarının, kendini özgürce anlata bildiği bir gazetede yazmak benim için onur. Zaten bu özgürlük olmasa ben burada olmam. Ben bu gazeteyi bu yüzden seviyorum ,ben bu gazetede Tuncer kalaycı , Yusuf Cınalın, Erol Afşar’ın ve de yeni katılan bazı aydınlık kalemlerin buluşması nedeniyle yer alıyorum. On yılı geçti, Bu gazetede, yaşarken yazdığı bir kitabı da olan rahmetli Ferruh Bulutla, duayen gazeteci Nejdet çardakla çalışma şansı buldum. Bu vesileyle ,gazetemizin 20 yıl kutlamaları eşliğinde onlara bir kez daha Allahtan rahmet diliyorum. Bana inanmıyorsanız Bizim Sakarya farkındalığını okuyarak, takip ederek sizde gözlerinizle görebilirsiniz. Bu gazete eski saygınlığını mumla arayan Sakarya Medyasının ayakta kalan bana göre tek hür sesidir. Nice yıllar Bizim Sakarya ,nice yıllar yayın hayatının bacası tütsün temennisi, 20 yaş kutlamaları eşliğinde bizim evin mutfağına asılsın. . Bu vesileyle zor şartlarda bu gazeteyi ayakta tutan Adnan Yüksele ve Yüksel ailesinde nice uzun yıllar diliyorum. İyi ki varsın Bizim Sakarya. Efendim bu haftalıkta sofranın malzemesi bu kadarla sınırlı. Siz her zaman olduğu gibi size lazım olanları alın kalanlar benim olsun.
