1. Haberler
  2. Yazar Köşesi
  3. Salı Sofrası Yine geciktik ( Bir şehir uyanacak mı ?)

Salı Sofrası Yine geciktik ( Bir şehir uyanacak mı ?)

featured

Salı Sofrası

Yine geciktik ( Bir şehir uyanacak mı ?)

Sakaryasporun kongre ayağının ilki fiyasko  ile sonuçlandı. İlk aşama kongreye üç kişi gelmiş . Bu takımı bu hale getirenler utansın. Yeniden yapılaşma adımları için her günün, her dakikanın kıymetli olduğu bu anlarda, kongrenin ilk ayağının böyle bir manzarayı önümüze koyması yeşil Siyah gönlümü hırpalıyor. Sakarya Valisi ve BŞB Belediye Başkanının ortaklaşa el verdiği Orman parkın kalabalık resmi içinden ikinci kongre ayağından güçlü  bir yönetim çıkar mı ? BŞB Belediye Başkanının, ilk Kongreninim gerçekleşmemesinin ardından , kalabalık bir liste ile yeniden ayaklanış için düğmeye bastığının bilgilerine ulaşan  Bizim Sakarya Başyazarı Cavit Dereli, bu gelişmeyi olumlu bir süreç olarak değerlendirip ,Pazartesi manşetini Bir şehir uyanır diye atmış. Uyanır mı? Bu kadar iddialı resim ver ipte içinin boş çıkacağını düşünemiyorum. Bu nedenle de Cavit Derelinin dünkü iddialı manşetine bende el veriyorum.

NALBANTTAN SONRA GÜRSESTE ALAÇAĞIM YOK DEMİŞ

Sakaryasporda eski başkanların toplantısına katılmayan İbrahim Nalbant ve İsmail Gürsesten gecen hafta peşkeşe açıklamalar geldi. Sakarya Valisi Rahmi Doğan Sakaryasporun eski borçlarını araştırırken, eski Başkanlarla  bu konuda görüşeceğim, kimin ne kadar alacağı var öğrenmek isterim deyince gözler toplantıya katılmayan İbrahim Nalbant ile İsmail Gürsese çevrilmişti. Bu konuda önce İbrahim Nalbanttan sonrada İsmail Gürsesten açıklama geldi. İbrahim Nalbant ,daha başkanlığı bıraktığım zaman Sakaryaspordan alacağım yok demiştim, bu günde aynı şeyi tekrarlıyorum benim Sakaryaspordan alacağım yok. Bu konuda  İsmail Gürses cephesindendi  açıklama geldi,  benim Sakaryaspordan alacağım yok dedi ve bu açıklamalardan sonra elde sadece mevcut Başkan Cumhur Gencin bıraktığı borc paketi kaldı. Geçmişin yeşil siyah defterinde borcu kalmayan Sakaryasporun Cumhur gencin açıkladığı rakamı ödemek çok zor olmayacak. Öyleyse hadi güçlü yönetim, güçlü Sakaryaspor için düğmeye basma icraatını Rüstemlere taşısın gari.

İŞİMİZ ZOR BE DOSTLAR

Alıştık artık, bildik yönetimlerin bıraktığı enkazları toplamak öncelikli olarak  bu şehrin Büyükşehir’in ellerinde kalıyor. Neden niçin kalıyor ? Birazda Sakaryaspor üzerinden gündem yaratmak, şehri yönetenlerin, siyasilerin işine geldiği gerçeğini de eve götürecek değiliz. Öyleyse  ne yapalım ? Ne olacak, öncelikli olarak uzun süredir sakaryaspora uzaktan bakanları , bu şehrin sivil işveren gücünü bir yönetimde toplayacaksınız. Nasıl toplayacaksınız ? Bu işlere uzak olmadığını belirten Sakarya Valisi bu konuda bir reçete sunar diye düşünüyorum. Son yıllardaki bu filmi seyretmek artık baya  oldu. Bakın Haziran geliyor, kongrenin içinden çıkacak sonucu ,elde kalan futbolcularda bekliyor. Sanırım onlarda yeni yönetimin önüne  iyileştirme paketi sunacaklar. Özetle dostlar bu senede  sezona  geriden gelerek ,sorun yüklü kadro yapısıyla tam iyileşmeden gireceğiz. Buda bizim lig hedeflerini belirmemize engel teşkil eder. Geçtiğimiz senelere bakarsanız  bu Rüstemler resmini çok iyi görürsünüz.

ARDA TURANIN DIŞA AÇILIMI  (SHAKHTAR DONEKSK)

Arda Turan Eyüp’te sırtına geçirdiği teknik adamlık kostümünü ,kısa sürede geliştiren teknik adam modeli olarak, kısa sürede dışarıya  açılan genç teknik adam olarak , dışarıya giden teknik adamlar listesine adını yazdırdı. Fatih Terim, Şenol Güneş, Mustafa Denizli ve İsmail Kartaldan sonra Arda Turanın dışa açılımını ben önemserim. Ne den mi ? Arda Turan değer saydığım isimler gibi yaşı kemale erdikten sonra değil ,çok genç ,kendini geliştirmeye açık olduğu yaşını ,tecrübelerini cebine koyarak henüz yolun başında Ukrayna’nın önemli ekiplerinden Shaktar Donetske gitmesi Arda Turanın teknik adamlık yürüyüşüne el vereceğini düşünüyorum. Ben Türk teknik adamların Avrupaya açılımını,Türk futbolu adınada olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Dışarıya ne kadar çok teknik adam ihraç edersek onlar eliyle  geleceği olan Türk futbolcularına da dışarıya taşıma fırsatımız genişler.

KARASU PLAYOF USTASI OLDU

Karasuspor bu sene Balda inatçı ,çok koşan oyun anlayışı ile lig akışı içinde çeşitli imkansızlıklara karşın ayakta kalmayı başarıp, Balda kalma umutlarını Playofa taşıyan Sarı kırmızılı bir renk. Gecen sezon Serdivansporu bu sezonda Bal playofun da AsAkyazıyı yenerek yine Balda Sakarya’yı temsil eden takımlar arasına ismini yazdırdılar. Serdar Ergelen komutasındaki Karasuspor, zor geçmesi beklenen As Akyazıspor maçını çok rahat geçtiler. Nasıl mı? Oyun alanının her alanının içine, olumlu futbol düşüncesini sokarak, rakibine pozisyon vermeden, çok pozisyon üreterek, girdiği pozisyonların içinden üç gol çıkartarak kazandı. Karasusporun oynadığı futbol keyif verirken, As Akyazısporun ,rakibe korku üretemeyen oyunu, Playof finalinin hayal kırıklığı yaratan yüzü oldu. Bu türfinalleri oynama alışkanlığı kazanan Karasu deyim yerindeyse As Akyazıspora nefes aldırmadan, rakibini, futboluyla ezerek Karasuya haklı bir Bal zaferi taşıdı. Bir anektot, sahaya  maç içinde ,maçın hızını kesmek adına konfeti atmak bir takıma maç kazandırmıyor. Kazanmak için önce sahada oynayacaksınız ,sahada diri kalacaksınız ,rakibinizden çok pozisyon üreteceksiniz ki maç kazanasınız. Dün bu özellikler Akyazıda yoktu,Karasusporda fazlasıyla vardı. AsAkyazı bundan tam 13 yıl önce  böylesi bir finalde Hendeksporu yenip Bala çıkmıştı. Bu maçı izleyen biri olarak acaba dedim tarih tekerrür eder mi ? Etmedi. Bu oyu  ncu grubunun bunu yapacak ne güçü,ne inancı  nede oyuncu zenginliği  vardı.

NİKAHTA KERAMET VARDIR ( ALPASLAN DEMİR HİKAYESİ)

Fenerbahçe alt yapısında gösterdiği performansla alt yapı milli takımlarını gören, Sarı lacivertli yönetim Alpaslanın bu gelişimi karşılığında onun önüne beş yıllık mukavele koyduğunu biliyoruz. Bu sürecin ardından içinde Sakaryasporunda olduğu bir çok takımın formasını giyen Alpaslan demirin futbolundaki gelişim bir türlü yukarılara taşınmadı. Yanlış takım tercihleri,( Bunun içinde Sakaryasporda var ) sakatlıklar Alpaslan Demirin üzerinde var olan yeten bekleri santraya koyamamasına neden oldu. Hele hele son olarak Sakaryaspora bedelsiz imza atan genç Alpaslan demir sadece Mesut Bakkal döneminde dört beş maçta kısa süreler almanın ötesine gidemedi. Sakaryaspor karnesi çok mu kötüydü? Hemen hemen tüm maçlarda 21 kişilik kadroda olan Alpaslan için , Duyduk ki Sakaryasporun Polonyalı eldiveni Alpaslan için,o bu takımda hakkı yenilen çok önemli bir değer demesini manidar buluyorum. Neden mi? Bu çocuk Sakaryasporun mevcut giden yönetimine bir türlü kendini sevdiremedi geride kalan sezondaki kadroda yer alamayacak kadar kötü bir oyuncu değildi.  Neyse  umarım hayatına anlam katan nişanlılık ona her konuda ondan beklenen başarıyı santra noktasına taşır. Geçtiğimiz günlerde Bandırmada, daha önce sakaryada ,bir maç sonunda evlenme teklif ettiği Selin Tuncla, evlilik yolculuğunun ilk durağı nişanda hayatın mutluluk adımını attı. Umar ım bu nişan Nikahla karşılık bulur, biliyorsunuz nikahta keramet vardır. Umarım Selin Kızımız Alpaslanın yaşam karnesine başarı yükleyen güzellik olur. Alpaslan demiri anlatırken ,dünü, bu günü harmanlayarak onu anlatmaya çalıştım. Bu duygular eşliğinde Bandırmadaki nişanda gözlerinden etrafındaki sevenlerine mutluluk ışığı yayılan Selin Tunca ,Alpaslan Demire buradan mutluluk alkışı gönderiyorum. Her şey gönlünüzce olsun gençler.

YILLARIN BULUŞMASI ( ÜÇ YILDIRIMLI ARASINDA KALDIM)

Yaşımız ilerledikçe ,çevremizdeki dostlar azalınca hayatta kalanlarla ortaya çıkan süperiz buluşmaların tatlı izleri insanı derinden etkiliyor. Eski Yıldırım sporlulardan yaşayan efsane  Kosovalı Sabri’nin mekanında hoş bir süpriz kapımı caldı. Teksasın en önemli sportif bayrağını taşıyan Yıldırımsporda  Genel kaptanlığını yaptığı yıllardan tanışıklığım olan Aykut Çakıroğlu ile ,Yıldırımspor formamsıda giymiş olan eski Demirsporlu Mustafa Çelikaslanla yıllar sonra buluşmanın yaşam lezeztinden doya doya içtik. Hey gidi yıllar hey, geçmişin spor yüklü  anı kaplı defteri içinde yer eden isimlerle buluşmak, insanı geçmişin güzellikleri içine yolluyor. Bu buluşmada öyle bir buluşmaydı. Şu cep telefonları olmasa  bu anları nasıl bir yere  taşırdık? Bu gün teknoloji ,böylesi süpriz buluşmaları resme dökmek adına,o anı yaşayanlara  büyük kolaylık taşıyor. Buyrun size  bu şehrin amatör futbol şerbetinden doya doya içmiş dört isim, Kosavalı Sabri, Akykut Çakıroğlu, Mustafa Çelikaslan ve bendeniz Nazım Aktürk. Yaşarken ,gelişen dünya içinde birbirlerinden uzaklaşanların buluşmasının içini ben bu düşüncelerle doldurdum. Eksiğim varsa içine bir şeyler ekmek isterseniz ,buyrun benim sofraya postalayın.

LUKA MODRİÇİN VEDASI

Luka Modric bir Ronalda bir Messi değildi ama, ufacak boyu ile bir çok oyuncuda olmayan futbol aklı ile hem Ülkesinin Milli takımı Hırvatistanda, hemde İspanyanın dünya markası takımı Real Madridde uzun yıllar( Tam 12 yıl)  oynadığı futbolla adı hep anılan futbolcu kimliğini cebine koyarak 39  yaşında Real madriddeki futbol anılarını yüreğine  koyarak ,benden bu kadar diyerek Barnebuya veda etti. Ne veda ama ,16 sene formasını giydiği, İspanyada ve Avrupa’da bir çok şampiyonluklar yaşadığı yıllara nokta koyarken ,tribünlerde ağlayanlar ,alkışlayanlar ,ona karşı son görevlerini yaparken etrafa saçılan duygu selini her futbolcu yaşamak ister. İspanyada Boza Vefa slogonu yok ama ,oynadığı futbolun hakkını veren ,oynarken unutulmayacak anlar bırakanları da veda anında yalnız bırakmıyorlar.  Türkiye olarak yaşadığımız yüz yılın felaketinde yanımızda duran bir oyuncu olan Loka Modrice bizde buradan  Realmadrid  sonrası yaşamında, sağlıklı başarılı yıllar dileriz. Luko Modricin Bernabuya vedası anında hem takım arkadaşlarının ,hem maçı yöneten hakemlerin, hem seyredenlerin onun emeğine ,futbolculuk kariyerinde  sergilediği güzel anların karşılığı olarak onu saygıyla ,alkışlarla gözyaşları eşliğinde uğurlaması Avrupada yerleşmiş bir duygu olarak karşımıza dikilirken, neden bizde böyle şeyler olmuyor  diyerek bu konunun üstünü örteyim desemde onunla ilgili haberler hala ortalıkta dolaşıyor. O .Real madrid kariyerini noktalasada futbol topu onun peşini bırakmayacak gibi gözüküyor.  Loka Modriç  net olarak futboldan kopmadan ,Hırvatistanla 2026 Dünya kupasında birlikte olmak bir yana,  Avrupa’dan gelecek teklifler sonrası futbola devam düşüncesini sıcak tuttuğunu, Avrupa medyasından öğrendik. Yani Modricin Realmadrid futbol defteri kapandı ama futbola devam için gelecek tekliflere kapısı kapalı değil. EEE futboldaki kalitesi onu bir müddet daha sahada tutması bizim için hiçte süperiz olmaz. Sonuç olarak Real madridden ayrılışı iz bırakan bir ayrılış ,12 yıldır onu izleyenlerin ona sevgisinive alkışını fazlasıyla gönderdi. Oda bunu ,böylesi uğurlanışı hak eden bir futbolcu olarak anılacak.  Ne diyelim her başarılı futbolcuya Allah böyle bir uğurlanış  nasip etsin..

YASİN KOL BU SENENİN EN İYİSİDİR

Türk hakemliği bu sezon çok hırpalandı. Bir ara çaresiz kalan TFF  Fenerbahçe -Galatasaray yarışında derbiye yabancı hakem getirerek kamuoyunun gazını alma yoluna gitmişti. Ondan sonraki BJK-GS,FB-BJK derbilerine  tüm tepkilere karşın Trabzon kökenli Üst klasman hakemi Yasin Kolu atayarak tepki çekmişti. İki derbiyi de kusursuz yöneten Yasin Kol  Kimdi?  Ne yalan söyleyeyim hakem kökenli ben bile ona şüpheyle yaklaşmıştım. Hakem CD sine bir baktım, hakemliğe çok genç yaşta başlayan 1987 doğumlu Yasin Kol 15 yıl önce 2010 da göğsüne FİFA kokartıda taktığını görünce valla ne yalan söyleyeyim şaşırdım. TFF Başkanının Trabzonlu olduğu için, Trabzonlu hakemin önü açılıyor diye düşündüğüm, art niyetli düşüncemi Yasin Kol bu sezon  başarılı performansıyla toprağa gömdü. Gördüm ki Yasin  Kol derbilere kadar uzanan hakemlik yaşamında bayağı eski ve başarılı bir hakemlik geçmişi varmış. Bu sezon başarılı yönetimlerle , hakemlik yıllarının ederini  iki Derbi alarak ödüllendiren Yasin Kolu, bu başarısından dolayı, valla elimde  imkanım olsa, bana bu şansı veren olsaydı, sezon biterken Süper lige yükselecek son takımın belirleneceği Bandırmaspor-Karagümrük maçına atanan Yasin Kolun   göğsüne , tekrar FİFA kokarttı  takardım. Bu çocuk birçok FİFA hakeminden çok daha iyi.

SPORUN YENEMİYECEĞİ HİÇBİR KÖTÜLÜK YOKTUR ( AKYAZISPOR KAPISINDA YAZIYOR)

Rahmi Aktürk başkanlığında, Yılmaz Dertlinin alt yapı sorumluluğunda Akyazı futbolunun gelişimine açık gençlere yönelik hamleleri olan Akyazısporu Bizim Sakarya farkıyla gecen hafta içinde size anlattım. Önüme konulan Alt yapı gerçeğinden öte iki güzel düşünceye aklım takıldı, Sporun yenemeyeceği hiçbir kötülük yoktur ,iki Sentetik sahalar gelişim çağında olan çocuklar için faydadan ziyade tehlike arzediyor, bu nedenle biz Akyazıspor olarak, yarının büyükleri gençler için ,daha iyi koşullarda çalışmaları adına onların ayaklarının altına, doğal çim koymak adına yola çıktık dediler. Onları bu düşüncelerinden dolayı kutlarım,Spor kötülüklerin yanlış yola sapma virajının etkisini azaltan ,gençleri sosyal alanda daha güzel yerlere iten önemli bir sportif gereçtir. Çim saha ,gelişime açık gençlerin sağlıklı spor yapmaları adına en önemli bir tabiat olayıdır. Bugün kapitalisti sistem ,bakımı zor olan Çim sahaları bertaraf ederek Sentetik iş kolu açmıştır. Avrupa’daki sentetik çimler gibi olsa ,birazda olsa eyvallah deriz de ,Türkiye’ye yayılan sentetik çim olayı sporcuya  faydadan çok zarar veren türden bir gelişim olarak etrafa yayıldı. Ne olur hiç olmazsa mevcut cim sahalarımıza sahip çıkalım. Bakın size Liectenrtainden bir örnek vereyim, orada kış çok sert geçtiğinden bir sentetik saha vardır da, etrafında tam dört adette cim saha vardır. Gerek isvicrede,gerek Avusturyada öncelik çim sahalardadır. Nerden mi biliyorum? Çünkü oraları Kızım ve damadım sayesinde bizzat gittim yerinde gördüm.

 

 

 

Salı Sofrası Yine geciktik ( Bir şehir uyanacak mı ?)
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sakarya Son Dakika Haberleri - Sakarya'nın Gündemi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!