Türkiye’de futbol takımlarının bir sezonu tek antrenörle tamamlaması deveye hendek atlatmak kadar zor. Hele alt liglerde…
Sakaryaspor’da da bu süreç yaşandı. Üstelik takım liderken hoca gönderildi. Bu da şunu gösteriyor ki yeşil siyahlılar puan olarak önde olsa da psikolojik üstünlüğü kaybetmiş bir konumda.
Aslında hesap basit. Sakaryaspor kalan maçlarını kazandığı taktirde şampiyonluğunu ilan edecek. Rakibine bakmaya gerek kalmayan bir konumda. Ama bu sürecin yürütülemediği , bu mental yüklemenin başarıyla gerçekleştirilmediği ortada.
Ercüment hoca sezon boyunca da giderken de olgun ve kendine yakışır bir tutum sergiledi. Başarısız değildi, sadece gelinen süreç iyi yönetilemedi. Ve olası bir mutlu sonda kuşkusuz en büyük artı ona yazılacak. Gelen hoca kim olursa olsun…
Şimdi acil bir eylem planına ihtiyaç var.
Hafta içi maçına Metin Çerlik’in takımın başında çıkması kararı son derece doğru. Hem bu kadronun oluşumunda en büyük pay onun hem de pek çok hocayı cebinden çıkaracak donanıma sahip.
Sonrasında ise
Şu anda Adapazarı’na onlarca telefon geliyordur. Araya siyasileri, hatırı sayılır kişileri sokan hocalar, parasız çalıştırma teklifinde bulunanlar, şunlar bunlar…Zaten bu ülkede hoca enflasyonu var ki bu yüzden bin bir isim gündeme gelecektir.
Burada takımın ihtiyacı ne? Bunu ön plana almak gerekli.
Sezonun sonuna yaklaştığımız bu zamanda artık kadro mühendisliği, taktik ,yükleme vs. gibi etkenlerin fazlaca bir önemi yok.
Şehre, taraftara, camiaya, takıma hava getirecek, önümüzdeki zor süreci tecrübeyle atlatabilecek, futbol bilgisi üst düzeyde biri gerekli. Camiayı bilen, şehrin içinden…
Burada da tek bir isim geliyor aklıma:
Coşkun DEMİRBAKAN!
(Hemen şeytani duygularla dolmasın içiniz. Kendisiyle görüşmedim. Tek tanışıklığımız yıllar önce Karasu’daki bir futbol turnuvasına geldiğinde tanışmamız ve ardından Yenimahalle’de yediğimiz yemekten ibaret. O sohbet bile adamın kalitesini tespit etmeye yetti.)
Biliyorum , bu şehirde şöyle garip hatta aptalca bir düşünce var kimilerinde:
Coşkun hocayı siyasi nedenlerle takımın başına getirmezler!
Bunu anlamak mümkün değil. Biz camiye hoca, siyasete eleman mı devşireceğiz, takıma hoca mı seçeceğiz?
Takıma kimin faydası olacaksa özel hayatı, fikirleri ne olursa olsun onun başa gelmesi gerekli. Bu iş profesyonel bir alandır. Futbolcunun, hocanın sadece ve sadece saha içi performansına , kariyerine, çalışmasına bakmak gerekli. Sakarya’da hakim olan fikir o kadar sakat ki bu anlayışla Maradona Sakarya’da takıma giremezdi!!! (Ne demek istediğim anlaşılmıştır.)
Aslında şehirde hemen herkes -içinden de olsa- doğru adresin Coşkun hoca olduğunu biliyor. Ama kimi çıkarları için kimi cesur olmadığından kimi de siyasi nedenlerden dolayı susuyor.
Kaybeden ise her zaman olduğu gibi Sakaryaspor oluyor.
Unutulmasın, bu takım fiili olarak Türkiye’de üçüncü kümede ve bu sezon da kaybedilirse bunun oluşturacağı tahribat geçmiş yıllardan çok daha büyük olur.
Benden söylemesi!
